Piyasa ekonomisi sisteminde faiz, en önemli unsurlardan birisidir.
Merkez Bankası faizi yanlış belirlerse fiyatlar ve değerler şişmeye başlar, enflasyon yükselir, hayat pahalılığı başlar.
Zamanla enflasyon düşse bile hayat pahalılığı devam eder.
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden bu yana yaklaşık 7 aydır enflasyonu ve kuru patlatan, cari açığı rekor seviyeye çıkartan ekonomi modelini terk ettik.
O zamandan bu yana enflasyonu düşürmek için faiz yükseltmeye başladık. En son 42.5 seviyesine kadar getirdik.
Her ne kadar enflasyonda baz etkisinin de etkisiyle bir miktar düşüş de olsa, hayat pahalılığı olduğu gibi devam ediyor.
Bakın en son Birleşik Kamu-İş dana dün açıkladı. Türkiye'de açlık sınırı 16 bin 483 TL'ye yükseldi, yoksulluk sınırı ise 47 bin TL'ye yaklaştı.
Nasıl olmasın. Son 3 yılda meyve ve sebze fiyatları katlanmış durumda. Aralık 2020'de kilosu 6 TL olan domates şimdi 35 TL'ye satılırken kilosu 5 TL olan salatalık ise 40 TL'ye satılıyor.
Örneğin 3 yıl önce 4 TL'ye satılan narın kilosu şimdi 40 TL. Kilosu 10 TL olan yeşil fasülye ise 60 TL. 2020'de kilosu 28 TL olan siyah zeytinin kilosu 2023 yılında 240 TL oldu.
Sadece çarşı pazar değil, insanlar artık borçlarını dahi ödeyemez bir duruma geldiler. 1 Ocak - 22 Aralık 2023 tarihleri arasında icra dosyalarındaki artış rekor seviyeye ulaşmış durumda. 13,4 milyon vatandaş icralık.
Bu borçlar neden bu kadar patladı, hepimiz biliyoruz. Evini geçindiremeyen vatandaş, kredi kartlarına ve bireysel kredilere daha fazla borçlandılar.
Bu yılın aralık ayında dahi vatandaşlar kışlık giderleri için bankalara başvurunca, bankaların tahsil etmesi gereken tutar da 8-15 Aralık haftasında 5,6 milyar lira daha artarak 2 trilyon 619 milyar liraya çıktı.
Türkiye'de şu anda Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu'na göre varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde 41 milyar liralık batık tüketici kredisi alacağı var.
Faizler ve icra masrafları hariç, vatandaşların 84 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor.
Sadece bu da değil vatandaşların TOKİ'ye olan taksitli konut borcu ise 59 milyar lira. Özetle 1 Ocak - 22 Aralık 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59,4 oranında artmış durumda.
Üstelik sadece vatandaş değil, devlet de faiz borç sarmalının içine düşmüş durumda.
2024 bütçesinde 1 trilyon 254 milyar lira faiz ödenecek. Eski borçların yanında 3.6 trilyon lira da yeni borçlanma yapılacak.
Bütün bunlar yanlış ekonomi politikasının sonuçları. Sadece faiz yükselterek bu sonuçları düzeltmek mümkün değil.
Hele de Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak yerine, hukukun üstünlüğünden vazgeçerseniz bu işler hiç mi hiç düzelmez.
İki yanlıştan bir doğru çıkmaz!
***
YÜZDE 25 SINIRI KALKMIYOR: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, yüzde 25 kira zammı sınırının kaldırılacağı iddialarının doğru olmadığını duyurdu. Bahse konu haberlerde iddia edildiği gibi konut kira artışlarındaki düzenlemeyle ilgili henüz bir karar alınmadığı vurgulanan paylaşımda, Bakan Şimşek'in kamuoyuna resmi bir açıklamasının bulunmadığı kaydedildi.
SAMSUN YERİNDE SAYDI: Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) istatistiklerine göre; ekonominin yüzde 5.53 büyüdüğü 2022 yılında bölgesel büyüme hızlarında dikkat çeken farklar gözleniyor. İl düzeyindeki büyüme hızlarında yüksek düzeyde farklılıklar var. İstatistiklere göre Samsun'un büyüme hızında ne bir artış ne de azalma var. Yani Samsun ekonomisi bu yıl da yine yerinde saydı...