YENİ umutlar sürülüyor ülkemin önüne.
Dertlere, “DEVA” olacağız diyorlar.
Ne diyelim, bizde umutlar bitmez.
Türk halkı olarak en büyük özelliğimiz yelken açan her gemiye rüzgâr pompalamak olur.
Nasrettin Hoca misaliyiz vesselam;
“Ya tutarsa!”
Tutmazsa?
Olsun!
Üç tarafımız deniz bizim…
Nasıl olsa yeni bir gemi indirilir denize…
Bu düşüncelerle izledim DEVA Partisi Kurucu Genel Başkanı Ali Babacan’ı.
Bakıp, izleyip göreceğiz.
Göreceğiz ama İsmail Küçükkaya’nın program konuğu olurken çok iddialı bir söz sarf etti.
Sanırım yıllarca ekonominin dümenini tutmuş olmasının verdiği rahatlıkla söyledi bu sözü.
“Ekonomiyi bir ayda yoluna koyarız.”
“Özgürlükler” dedi ilk ve son lafında.
“Ama kuruluş kitapçığımızın ilk sayfasında yer alıyor özgürlükler” dedi.
Düşünce özgürlüğü…
İfade özgürlüğü…
Bu ifadelerin önemli olduğunu, bunlar olmazsa yatırımcının istekli olmayacağını belirtti.
İki senede tek haneli enflasyon.
Ve süratle çift haneli büyüme rakamları vaat ediyor.
Bu genç ve dinamik ülkenin güven veren bir üst yönetimle bu işleri halledebileceğini…
Yargının bağımsızlığını hissedeceğini…
Basının sesinin ve düşüncesinin özgürleşeceğini…
Ülkenin ekonomisinin süratle iyiye gideceğini söyledi Babacan.
Kişilerle işinin olmayacağını, değerlere ve kimliklere süratle sahip çıkılacağını da ifade etti.
Peki, yazının başlığı olan, “Allah kavuştursun” ifadesinin bu yazıyla ne ilgisi var diye düşünürseniz!
Bir ilgisi yok.
Bunu ben söylüyorum.
Samsun’da yaşayan 31 bin 626 mültecinin 1200’ü son gelişmelerle gitmiş Samsun’dan.
Geride kalanları da, gidenlere “Allah kavuştursun” demem ondan.