YARDIMIN azı çoğu olmaz.
Siz halisane niyetle yola çıktıktan sonra ihtiyacı olan vatandaş azına, çoğuna bakmaz.
Hele bu millet hiç bakmaz.
Bakamaz...
‘Açım’ diye bağıran insanları görünce isyan edesim geliyor.
Bir kadın hele bir ana, öyle kolay kolay kendini ortaya atıp “Açım bizi bir rahat bırakın hele. Ekmeğimizle oynamayın” diye bağırmaz.
Onurludur Türk kadını…
Aç uyur, kör kuruşa muhtaçtır…
Minnet etmez, belli etmez.
Onun için yardımın azı çoğu olmaz diyorum.
Ama işin içine reklam katmayacaksınız.
Şunu verdim, bunu verdim diye gerim gerim gerinmeyeceksiniz.
Cebinizden veriyorsanız sözüm yok da…
Belediyenin kasasından çıkan zaten milletin parası.
O nedenle sevgili belediye başkanlarımıza mübarek ramazan günü yaptıkları yardımları hadi duyuruyorsunuz da kime verdiğinizi belli etmeyin.
Sevabın mahcup etmeden işleneni makbuldür.
BİRAZDA GÖREVİNİZİ YAPIN AMA…
YİNE belediyelerden devam edelim isterseniz.
Bir gerçek var ki ayan beyan...
Bu dönem belediyelerin yatırım yapmak imkânı neredeyse yok gibi.
Ufak tefek işler yapılıyordur elbette.
Ama toplumsal hayata etki edecek türden yatırımlar zor.
Neden zor?
Para lazım…
O da yok.
Çoğu borçlu.
Hatta icralık…
Nefes alacak gücü bile yok bazılarının…
Hele hele muhalefetse, ‘Yandım keten helva!’
Meclisten karar alamazlar…
Alsalar, yatırım yapamazlar…
Yapsalar, soruşturmalardan kafa kaldıramazlar.
Geriye ne kalır?
Toplumun huzuru ve refahı.
Onun için şunu yardım ettim, bunu verdim demek yerine biraz bu işlere takılın.
Huzur olmayan yerde kimse olmaz, olsa da sizden taraf olmaz.
Huzur, huzur...
Millete huzur verin biraz.