DÜN bir nebze değinmiştim.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda bir daire başkanının hem parasal ilişkilere, hem de gönül ilişkilerine karıştığına dair bir iddiaydı.
Gönül işine girmem dedim.
‘Bir şikayet yoksa, taraflar gönül rızasıyla bu ilişkiyi yaşamışsa, bize namus bekçiliği düşmez’ demiştim.
Ama rüşvettir, işe para karıştırmaktır bunlar ayıplı işler.
Kara vakalar…
“İlaçla, şunla bunla aklanmaz” diye de eklemiştim.
Konu yargıda.
Yargının kesin hükmünü beklemeden kimseyi suçlu ilan edemeyiz.
Ama…
İşte ‘ama’dan sonra her şey değişiyor.
Zira o daire başkanı ile ilgili, “Ödemelerden para istiyor” şikayeti gelince Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, eylül ayında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
Gerekeni yapmış başkan, tebrik ediyorum.
“Kavun değil ki koklayıp da anlayasın” derler ya o misal.
Göreve getirirken bunu ummamıştır ama yeri geldiğinde gerekeni yapmaktan geri kalmamış Başkan Mustafa Demir.
YEŞİL GÜNLER
KIPKIRMIZI günler yaşamıştık korona sayesinde.
Henüz bir şey geçmiş değil.
Tehlike devam ediyor.
Vaka, ölüm sayıları henüz arzu edilen düşük seviyelerde değil.
Bir gerileme var ama.
Sağlık Bakanı Koca da böyle söylüyor.
Samsun’daki vaka sayılarında yüzde 35 azalma var.
Bölgemizde kırmızı ile işaretli yerler yeşile dönüşmekte.
Ama tedbiri elden bırakmamak lazım.
Vaka bakımından riskli bir il olmadan önceki sayılara bakmak lazım.
Birde hangi sayı üzerinden yüzde 35 aşağı düştüğümüze.
İl olarak sevinelim tamam ama balayı yaşamaya daha çok var, onu da bilerek!