ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANI Murat Kurum, Samsun’a gelmiş..
Hoş gelmiş sayın bakan..
Bizde bir adet vardır.
Ankara’dan biri gelince cümbür cemaat yola dökülürüz.
Önce havalimanında karşılama.
Upuzun bir kuyruk..
Bakana gözünün içine bakılarak hoş geldin denilecek..
Evvelden elini iki avucunun içine alıp sallamak vardı.
Şimdi pandemi var..
Şimdi moda el kalbin üstüne.
Bu, “Hoşgeldiniz” demek..
Bakanın gözleri fotoğraf makinesi ya, hepsini çekecek.
Beni karşılamaya kim geldi, kim gelmedi bilecek..
Bakan nezdinde itibarlı kişi olacak yani..
Ama bugün itibariyle durum başka..
Ülkede önemli bir süreç yaşanıyor..
Covid bağrımıza çökmüş durumda..
Tedbir üstüne tedbir açıklanıyor..
Cumartesi akşamı Rize maçını seyrediyorum, tribünde koskoca iki pankart.
İkisi de Cumhurbaşkanına ait.
“TMM” yazıyor üzerlerinde.
Temizlik, Maske, Mesafe..
Bunu devletin başındaki insan duyuruyor.
“Mikrop daha fazla yayılmasın, tedbir alın” diyor..
Dönüyorum Cumartesi gününe..
Bakan Kurum’u karşılayanlar arasında 6 koronalı var.
Sadece karşılamakla kalmamışlar gün boyu beraber olmuşlar..
Hepsi devletin resmi kademelerindeki şahıslar.
Cumhurbaşkanı bas bas bağırıyor; “TMM”..
“Temizlik, mesafe, maske” diye..
İl Başkanı, belediye başkanları için geçerli oluyor..
Bakanı karşılamak, ona görünme merakına tamam da,
Bu sorumsuzluğa, ne diyeyim?..