TELEVİZYONDAizlemiştim.
Filmin senaryosu bir yüksek okulda geçiyordu.
Profesörün verdiği ödevi hazırlamak bahanesiyle hocasına yanaşan ve samimiyet kuran bir kız öğrencinin ilişkisi ve sonuçları konu ediliyordu filmde.
Okulun idari tüzüğü gereği hocaların öğrencileriyle ilişki kurması kabul edilemezdi.
Böyle bir ilişki tespit edildiğinde ne hocanın, ne de öğrencinin okulda kalması mümkün değildi.
Film senaryosu gereği can acıtacak sonuçlarla bitiyordu.
Ama işlenen tema toplum ahlakının ne derece önemli olduğu konusunun vurgulanmasıydı.
Filmde olsa, not için öğretmeni ile ilişkiye giren öğrenci kadar.
Kendisine ihtiyacı olduğu için bu ilişkiye cevap ve cevaz veren eğitmenin de hem kurallar, hem de toplumsal ahlak anlayışı içinde cezasız kalmaması gerektiği anlatılmaya çalışılmıştı.
Ülkemizde de zaman zaman bu tür sapkın ilişkiler içerisinde olan eğitmenlerin varlığına şahit olduk.
Millet olarak bu tür sapık düşünceler hiçbir zaman kabul görmedi.
Küçük bedenler üzerindeki bu şehvet sapkınlıklarını hep tepki ile karşıladık.
Bugünlerde sosyal medyada servis edilen böylesi görüntüleri görünce o filmi hatırladım.
‘İlçemizde görev yapan öğretmenin talebeleriyle samimi pozlarda çektirdiği resim ve videoları’rumuz ismiyle kullandığı sosyal medya sayfasında paylaşması tepki yarattı haliyle…
Öğretmen için soruşturma açılmış doğal olarak…
Ama bu resim ve video karelerine giren öğrenci sayısının çokluğu biraz düşündürücü.
Öğretmenin paylaşımda “Hayat kısa, anı yaşa”cümlesi ise işin ahlaki boyutundaki sapkınlığı ortaya koyması açısından niyeti ele veren bir ifade.
Hiçbir anne-baba eğitim amacıyla okula gönderdiği evladının bu tür bir sapıklıkla muhatap olmasını arzu etmez.
Öğretmeni baba yarısı olarak görmek ister ve öyle düşünür.
Eğitim camiasının şu an soruşturma kapsamında olan bu olayı kınayacağı ve lanetleyeceği gerçektir.
Ama ne yazık ki,
Edepsizliğin, sapıklığın mesleği olmuyor işte!