YILLAR öncesini, emniyet kemeri uygulamasının ilk başladığı yılları hatırlıyorum.
Takmamak için bin bir türlü mazeret uydururduk.
Oysa yurt dışında yaşamış ve ülkeye geri dönmüş birçok arkadaşım, ‘Arabaya bindiğimde ilk işim kemeri bağlamak’ dediğinde hayretle bakardım.
Öyle yıllarca kentler arası yolculuklar yaptık.
Uygulama başlayıncaya dek bir kez bile emniyet kemerini bağlayarak seyahat ettiğimi hatırlamam.
Hangisi doğru derseniz;
Elbette kemer bağlayarak seyahat etmek ama sürücülere yönelik bir yaptırım ve zorunluluk olmadığı için bizde bağlamayı düşünmedik.
Düşünmedik ama şimdi o yıllarda radar uygulamaları da olmadığı için yaptığım sürati hatırlıyorum da…
Bir kaza yapsaymışım halim nice olurmuş, diye düşünmeden edemiyorum.
‘Bana bir şey olmaz’ gibi absürt bir düşünce ile yıllarca hayatımızı bile bile tehlikeye atmışız.
Eh artık uygulama var.
Hepimiz aracımıza bindiğimizde emniyet kemerini takmalıyız değil mi?
Peki, hepimiz takıyor muyuz?
Sosyal medyada seyrettiğim bazı videolarda trafik kontrolüne takılan bazı araç sürücülerinin hala kendilerince masum yalanlarla takmadığı kemerler için yiyecekleri cezadan kurtulma çabalarına hayret ediyorum.
‘Göğsüme baskı yaptığı için aldığım raporum var’ diyen mi ararsınız veya uyduruk bir nedenle uygulamadan yırtmak isteyen mi?
Genelde bu konuda var olduğunu iddia ettikleri raporu ibraz edene de rastlamadım.
Şimdi bu konuya neden girdim?
‘Emniyet Kemeri Hayata Bağlar’ sloganına hepimiz sıkıca bağlanmalıyız.
Sadece kendimiz için değil aracımıza binen herkesten de bu zorunluluğa uymasını ısrarla istemeliyiz.
Dün öğleden sonra Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı’ndan Atakum istikametine seyrederken önümde 30 km. süratle seyredip, akışı engelleyen sürücüye yaklaştığımda arkadaşın telefonuna gömülüp ağır bir sohbete daldığını gördüm.
Arkasında nasıl bir trafik oluştuğunun farkında bile değildi.
Üstelik ön koltukta bir kadının kucağında kemersiz ve orada oturmaması gereken küçük bir çocukta cabasıydı.
Trafik kazalarında araçla seyir ederken yapılan telefon konuşmaları nedeniyle oluşan kazaların sayısı bir hayli yüksek.
Bildiğimiz, duyduğumuz bu sonuca rağmen kralı kulak ardı edecek kadar patavatsız ve düşüncesiz hareket etmemiz ise, vurdumduymazlıktan öte bence ahlaksızlık.
Üstelik 50 liralık bir kulaklıkla bu kurala işlerlik kazandırma imkanınız elinizdeyken…