3-0 lık Bursa hezimetinden sonra yeni maç, yeni bir mücadele.
Rakip bu kez Balıkesirspor.
Yeri belli, gücü belli.
Bursa maçından sonra sesler yükselmiş.
Özellikle Başkan Yüksel Yıldırım’ın sesi.
Bursa maçında olmayanlar neydi?
Saha içi mücadele.
Takım oyunu.
Taktik anlayışa sadakat.
Futbolun gerekleri ve şampiyonluk mücadelesi veren bir takımın sahada yapması gerekenler.
Sahanın her yerinde pres.
Kazanılan her topu olumlu ve yeni bir hücum versiyonu olarak oyuna sokmak.
Kanat kombinasyonları.
İkili oyunlar.
Olgun ataklar.
Kaleyi bulan şutlar.
İlk yarı boyunca kaleyi bulan tek şut var, o da gol olmuş Nadir Çiftçi’nin ayağından.
YOKLAR…
SAMSUNSPOR’u maç içinde hakim kılmasını beklenen ayaklar var.
Saviçeviç gibi.
Guido Koçer gibi.
Burak Çalık gibi.
Burak ile Guido yokları oynayanlar arasındaydı.
Saviçeviç ise attığı gol dışında halı sahada oynar gibiydi.
Zaten hocası da daha fazla dayanamadı çekti, aldı.
İŞİTECEKSİN NADİR
Dün Balıkesir ağlarına iki gol bırakan Nadir kardeşim, attığı ilk golden sonra iki elinin işaret parmaklarıyla kulaklarını tıkayıp sözde kendisini sosyal medyada eleştirenlere mesaj gönderdi;
“Ne derseniz deyin, sizi işitmiyorum!”
İşiteceksin kardeşim.
Kulaklarını açacaksın ve işiteceksin.
Senin işin mesaj vermek değil.
Futbolunu oynayıp, golünü atmak.
Ancak bu şekilde yücelip, taraftarının gönlünde taht kurabilirsin.
Hakem Suat Aslanboğa’ya gelince; 11. dakikada ayağa giden kafaya çalmadığı düdüğü 59. dakikada Cumali Bişi’nin kafasına çalarak hatasını dengeledi.
ŞİMDİ TAM ZAMANI
Samsunspor kendisinden bekleneni yine veremediği maçta üç golle galibiyete ulaştı.
Bursa maçından sonra “Hesap soracağım” diyen fedakârlığını takdir ettiğim Başkan Yüksel Yıldırım’a sesleniyorum.
Bir başkan ne yapacağını söylemez.
Yeri, zamanı gelince söyler bizde duyarız.
Ayrıca şimdi tam da zamanı.
Çünkü galibiyet kötü futbolu ve sorumsuz anlayışları örtmüyor!
Bazen hesaptan kaçmak için galibiyette yetmiyor!