HAYATIMIZI, ‘A’dan, Z’ye’ değiştiren bir süreç yaşıyoruz.
Çağın illeti bu.
Küresel bir mesele…
Sadece ülkemize mahsusu bir sorun değil yani.
Aylardır yüz elli binin üzerinde vaka tespit edildi.
Yüz binin üzerinde de iyileşme…
Entübe hastaların çoğunu kaybettik maalesef.
Durum ciddiydi.
Hala ciddi…
Kuralları kendi mantığına göre uygulamaya sokan bir halk olarak sokağa çıkma yasağını da kendi kafamızca algıladık.
Oysa hasta olanlar, hayatını kaybedenler kura ile belirlenmiyor.
Bizlerden birileri, onlar.
Belki onlarda bizim gibi virüse yakalanmayacaklarını düşünüyordular.
Belki de birçoğu bu nedenle tedbiri elden bıraktı.
Bıraktı ve cezalandırıldı…
Şimdi bakıyorum sokaklara, çoğunluğun virüsü taktığı falan yok.
Takmadıkları başka bir şey daha var; maske!
Çoğu yerde sosyal mesafe de hak getire.
Aptalca bir cesaretle, sinsice ortalıkta bize bulaşmak için fırsat kollayan virüse meydan okuyoruz.
Yanlış yapıyoruz tabii.
Doktor arkadaşlarımız var.
Sosyal medyadan sürekli tedbirlere uymamızı öğütlüyorlar.
Virüsün henüz etkisini yitirmediğini, gevşek davranırsak sonuçların ağırlaşarak ilk günlere dönebileceğimizi ihtar ediyorlar.
Peki dinliyor muyuz?
Çoğunlukla hayır!
Bu zaafımızı göreve başlar başlamaz tespit etmiş biri daha var: Yeni Samsun Valisi Zülkif Dağlı.
Kendisine başarılar dilerken aldığı kararın çok yerinde ve isabetli olduğunu ifade etmek isterim.
Artık sokaklarda maskesiz dolaşmak yasak!
900 lira ceza sizi incitmeyecekse buyurun, gezin.
Ama sağlığınız için bence, büyük lafı dinleyin.