SİYASET gün geçtikçe tuhaflaşıyor bu ülkede…
Gerçeklerden uzaklaşınca insanoğlu kurduğu hayallerin gerçekleşmesini bekler.
Ama bu bir rüyadır.
Her rüya sabahın ilk ışıklarıyla bir sabun köpüğü gibi söner, kaybolur, gider.
31 Mart seçimlerinde de olan budur.
Seçim sonucuna dair hayal kuranlar uyandıklarında gerçeklerle kucaklaştılar.
Hatırlayın o günlerde yazdıklarımı…
Özellikle İlkadım ve Atakum’da beklentilerden uzak sonuçların çıkabileceğini yazmıştım.
Nefes aldığım bir yerde insan nabzının nasıl attığını da bilirdim.
Yoksa bir tahmin veya kumar değildi benimkisi.
İlkadım Belediye eski Başkanı Erdoğan Tok’a da sormuştum;
“Size ve partinize bağlı gruplar bu seçimde yanınızda görünmüyorlar farkında mısınız?” diye.
Sonuç ortada.
Seçimi alan Necaattin Demirtaş.
Aynı ikazı Atakum için de yapmıştım.
AK Parti seçmeni aday tercihinden hoşnut değil.
Hatta siyasi kadrolarda yer almış insanların bile aday tercihine karşı çıktıklarını ve oy vermeyeceklerini belirtmiştim.
Herkes bir çapanoğlu aradı sözlerimde.
Peki, ne oldu?
Millet İttifakı ve CHP Adayı Cemil Deveci seçimin galibi oldu.
Elbette kazanların başarılarını sadece rakiplerinin zafiyetlerine bağlamak yanlış olur.
Hak ettiler ve kazandılar.
Ama şimdi Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve Atakum Belediye Başkanı Zihni Şahin’in;
“Atakum’da bir ihanet varsa. Seçimi kaybetmedim, kaybettirildim” sözleri, biraz havada kalmıyor mu?
Siyaset biraz da gerçekleri fark etme sanatı değil mi?
Atakum’da kendi partilileri bile seçim öncesi açıkça oy vermeyeceklerini beyan etmişken Sayın Şahin’in ihanete uğradığı iddiası, bu kadar deneyimli bir siyasetçiyle örtüşüyor mu?
İşin bu tarafına biraz bakarsa, sevgili başkanın kendisine hissettirilmeyen bazı gerçeklerle buluşacağını söyleyebilirim.