SEÇİM DÖNEMİ aynı zamanda vaatler dönemi ya, doğal olarak bizler aklımızdaki eksikliklerin belirlenip önümüze sürülmesini beklerken, siyasiler herkese daha cazip gelecek ismi büyük, unvanı büyük projelerin peşine düşüyor.
Tabii o projelerin cazibesi büyük…
Algısı büyük…
Albenisi büyük…
Hal böyle olunca halkın önüne büyük projelerle çıkmanın vazgeçilmez cazibesine siyasilerin de kapılmaması imkânsız hale geliyor.
Senin, benim düşündüğüm ve beklediklerim ise, sıradan söylem ve beklentiler haline geliyor.
Oysa biz, onların küçük diye nitelendirdikleriyle yaşıyoruz bulunduğumuz yerlerde…
Çünkü onlar bizim günlük yaşantımızda ihtiyaç duyduğumuz eksiklikler…
Onlar tamamlansa daha konforlu bir hayat yaşayacağımızı biliyor ve inanıyoruz.
Nedir o küçük şeylerin cevabı çok.
Çok ama muhatabı yok.
Muhatap alacaklarımız önce bizim gibi düşünmüyor.
Sonra da havası daha çok ve kitlelere cazip gelecek projeleri dillendirmeyi seçiyor ve seviyorlar.
İşte bunlardan biridir, Hızlı Tren Projesi.
Yıllardır konuşulur.
Isıtılıp ısıtılıp önümüze sürülür.
Bizim ihtiyar (Osman Kara) bu projeyi koltuk altında taşı hep.
Ne zaman gündeme gelse de…
Son durumunu…
Henüz proje halinde olduğunu ve yakın gelecekte hayata geçemeyecek bir proje olduğunu dillendirir durur.
Hatta bir iki sefer bu proje ile ilgili bir şeyler mırıldandığımda…
‘O senin dediğin gibi değil’ deyip tırmalamıştır da beni…
Eh ben, hayal de olsa, projenin peşine takılmak istiyorum.
O da bana, gerçeklerle yaşamayı hatırlatıyor.
Şimdilerde yine servis ediliyor Hızlı Tren Projesi.
Bu kez, Samsun-Trabzon arasında projelendirilecekmiş.
Tabii projenin merkezinin Trabzon olduğunu da söylemeye gerek yok.
Bunlar gerçekten büyük projeler.
Gerçekleşirse memnun…
Gerçekleştirenlere meftun oluruz da…
Benim siyasilere küçük bir önerim var.
Çünkü biz küçük ama kentin büyük adına yakışacak şeylerden daha çok memnun olacağımızı biliyoruz.
Mesela dikkat ediyorlar mı siyasiler bilmiyorum;
Haber bültenlerinin sonunda bölgelerin hava durumları verilir.
Ve o bültenlerin neredeyse tamamına yakınında o bölge sunulurken Samsun’un adı yer almaz.
Oysa Samsun; Karadeniz’in ilk ve en büyük büyük şehridir.
Bu unvanıyla da ilk sırada anılmayı hak eder.
Ama sizlerin bunu fark etmediğinizi ve umursamadığınızı da biliyorum.
‘Küçük Şeyler’ ilginizi çekmez zira sizin!