TELAFFUZ etmek hoş değil…
Ben de sevmiyorum bu zam kelimesini…
Yapan kurum veya kişi kendisini haklı göstermeye çalışıyor.
Bunun için de ağırlaşan ekonomik koşulları gösteriyor.
Son bir yılda hayatın tüm çeşitlemelerde gerçek rakamlarla yüzde 50’nin üzerinde pahalanması dayanak noktaları…
Benzin eskisinden pahalı…
Mazot pahalı…
Elektrik pahalı…
Nakliye pahalı…
İşçilik pahalı…
Yani hayat pahalı…
Yüzeysel baktığınızda zam talep edenler haklı gibi!
Peki, zamlanacak rakamları kimden talep etmeyi düşünüyorlar.
Aynı zamları böğründe yaşayan halktan…
Halk da elektriğe, gaza, benzine, mazota, çarşıya, pazara zamlı tarifede muhatap oluyor.
Peki, geliri aynı oranda artabilmiş mi?
İşçi-memur sendikalarının, bakanlıklarla yaptığı pazarlıkların sonucu meydanda değil mi?
Açıklanan dandik tek haneli enflasyon rakamlarının bile altında değil mi?
Şimdi asıl konumuzun içine balıklama bir dalış yapalım isterseniz.
Bu kentte Parkomat uygulamasının yerinde bir karar olduğunu savunanlardanım.
Dükkanlarının önünü masa, sandalye koyarak özel otopark yerine çeviren görüntülerini unuttuk mu?
Aracının camına ‘satılıktır’ tabelası asarak aylarca sokakları adeta galeri gibi kullananları…
Şimdi hangi caddeye gitseniz aracınızı park edip işinizi görme şansınız var.
Ama makul olan fiyatlarla…
Hayat pahalılığının, enflasyonun ağırlığı altında ezilen halkın cebine girmeyen parayı talep ederek değil!
Bakan Albayrak enflasyon yüzde 9.5 demedi mi?
3 liraya bu rakamı ilave ettiğinizde 3.28 lira olur.
Mademki resmi açıklanan yıllık enflasyon budur, o halde 3 lirayı 6 liraya çıkartmak gibi bir düşünce hangi garabetin ürünüdür.
Halk ile bu kadar oynamayın!
Sınırları zorlamayın!
Çok kazanamıyor olmak, sürekli kaybeden halktan bunun acısını çıkartmak hakkına sahip olmak anlamına gelmez!
Şimdi Parkomat falan derken sadece zamla uğraşmaya yoğunlaşan UKOME’ye de bir mesajım var.
Kavşak görüntüsü taşıyan veya taşımayan tüm kavşakları artık “Akıllı kavşak sinyalizasyonlarıyla” donatın.
Bomboş yollarda araçları dakikalarca bekletmek size hoş mu geliyor?
Ayrıca ilçe panayırları gibi görüntü veren ve denetlenmeyen Fuar Caddesi’ne de artık bir çekidüzen verin.
Atatürk Bulvarı'nda ışık olmayan bazı yaya geçitleri var. Trafiğin hızından durup yayaya yol vermek neredeyse imkansız, butonlu ışık olsa yaya basar, araçlara kırmızı yanar ve yaya kendini tehlikeye atmamış olur. Bu teknolojiyi de kul***mak lazım Samsun'da.