GAZETELERDE, sosyal medyada, televizyonlarda virüs vakalarının artışını ve bu konuda Samsun’u lider konumunu arttırarak muhafaza ettiğini okumaktan, dinlemekten şahsen ben bıktım.
Sayıların ifadesi şunu gösteriyor.
Bu kente ve kent halkı hiç de bizim zannettiğimiz gibi kültür düzeyi bakımından düşlediğimiz seviyede değil.
Her şey Allah’tan demeyi benimsetilen bir kitle, ‘Bize bir şey olmaz’ demeyi düstur edinen bir topluluk haline geldik.
Virüs kırıcılarını ve suiistimalcileri denetlemek için çaba sarf eden görevlileri gördükçe içim acıyor.
Hafta sonu sokakları dolaştım şöyle bir.
Sizi temin ederim hafta içi günlerden hiç farkı olmayan manzaralar hakimdi sokaklara…
Geçtiğimiz günlerde Sayın Emniyet Müdürümüze, “Kısıtlı günlerinde bu kadar insan nasıl sokakta olabiliyor” sorusuna aldığım cevabı hatırladım;
“O kadar çok insanda serbest dolaşım izni var ki…” demişti.
Haklı, sonuna kadar haklı!
Kardeşim üretim yapan yerleri anladık.
Ekmek fırınlarını da…
Ama inşaatlara ne oluyor mesela?
İnşaatlarda çalışanlar cumartesi-pazar ne satıyorlar Allah aşkına?
Marketler, kasaplar pazar günü çalışmasalar…
Halk, hafta sonu ihtiyacını cuma akşamına kadar tedarik etse olmuyor mu?
Samsun vaka sayısında almış başını gidiyor.
Ama çıkın bakın, sokaklar ne söylüyor?
Çok affedersiniz bu işin b… çıkmış!
Okuyorum bir yerde, adam randevusu var aşıya gitmiş…
“Bilin bakalım ne yoktu” diye soruyor.
Olmayan kovid aşısı...
Kimi yokken olamıyor.
Kimi aşı olmaktan kaçıyor.
Ama bu arada vaka yükseliyor da yükseliyor.
Samsun bildiğiniz yangın yeri!
Benzin yangını körükler!
Su atın…
Toprak atın…
KAPATIN artık yeter!