SEÇİMLERDEKİ konuşmaları, vaatleri hatırlıyorum.
Ağlayanlar…
Sızlayanlar…
Şikayet edenler…
Yandık, bittik diyenler…
Devlet nerede diye veryansın edenler…
Bunlar hep muhalefetteydiler.
Dışarıdan bakınca da çoğunluk görünümündeydiler.
Ama iktidar öyle demiyordu.
‘Size bir şey diyeyim mi?
Şu seçimi geçelim, göreceksiniz.
Bu ülkenin ekonomisi öylesine şahlanacak ki!
O doğusu, batısı…
Avrupası…
Hatta burnundan kıl aldırmayan Amerikası…
Hepsi ama hepsi hasetlerinden çatlayacaklar. ( çişleri Bakanı Süleyman Soylu)’
Seçim bitti.
Ne olduk?
Şahlandık!
Ama şahlanan döviz oldu.
Altın oldu.
Dolu gibi yağan zamlar oldu.
Bakıyorum yine şikâyet var.
Hem de herkesten.
Bakkalı…
Manavı…
Memuru…
İşçisi, emeklisi…
Hepsi ama hepsi!
Benzinliğe uğradım, pompacı; ‘Abi nolcak bu halimiz?’ diye bana soruyor.
Ne olacak, herkes ektiğini biçiyor da bakıyorum oy vereni, vermeyeni...
Hepsi ağlıyor?
Hangisi gerçekten?
Hangisi timsah gözyaşları?
İşte onu anlayamıyorum.