ZAMAN zaman ben de dahil olmak üzere hepimiz şikayet ediyoruz.
Kimimiz yayalardan...
Kimimiz araçlardan...
Kimimiz sinyalizasyondan…
Kimimiz araçların kavşaklarda sıkışıp, kalmasına neden olan tramvaydan…
Kimimiz konvoylardan…
Kimimiz klakson sesinden…
Kimimiz trafik magandalarından…
Kimimiz denetimden…
Kimimiz denetimsizlikten…
Ama bilerek…
Ama bilmeyerek...
Ama bilinçli…
Ama bilinçsiz…
Sürekli büyüyen ve nüfus artışına sahne olan bir kentte yaşıyoruz.
Göç alan bir şehir olduğumuz ayrı bir gerçek.
Her yıl trafiğe çıkan taşıt sayısının yollarımızın kapasitesiyle ters orantılı olduğu ise hepimizce malum.
Doğu-batı aksında gelişen ve yaşayan bir şehiriz biz.
Hem insan, hem taşıt yükümüz ve yoğunluğumuz bu aksta hepimize sıkıntı veriyor.
Çözümsüzlükler yaratıyor.
Böyle olunca da mevcut durum hem o yolları kullanan bizleri, hem de o trafiği yönetmesi ve denetlemesi gereken yetkilileri zor durumda bırakıyor.
Ama biz onların yaşadıklarını bilemeden şikayet etmeye devam ediyoruz.
O nedenle Samsun Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Müdürlüğü Ekiplerine öncelikle bir teşekkür borçluyuz hepimiz.
Emniyet Müdürümüz Sayın Vedat Yavuz’un göreve başladıktan sonra inandığı bir ekiple çalışma isteği, yıllardır kentte yaşadığımız istikrarın ana nedenidir.
Bu inanç ekibinin bir parçası da bugün Trafik Denetleme Müdürlüğü görevini yürüten Mustafa AKAR…
Geldiği günden beri tanıdığım çalışkan, dürüst bir bürokrat.
Sanırım Sayın Yavuz’un da güvendiği isimlerden birisi.
Emniyetteki kardeşlerimizin çalışma koşulları bir hayli ağır.
“Bazen evlerinin yolunu bile bulamıyorlar” desem abartmış olmam herhalde.
Bu yoğunluk içinde görev ifa etmeye çalışanlara bizde bazen kaldıramayacakları kadar yük yükleyip zor olan koşullarını daha da zor hale getiriyoruz.
Onlar yine de görevlerinin gereğini ifa edip, halkın hizmetinde olmaya çalışıyorlar.
Bize düşen görev onlara kurallara uyarak yardımcı olmak olmalı.
Trafiğin yükü gerçekten çok ağır.
Bizde üzerimize düşeni üstlenip bu görevi başarıyla ifa etmeye çalışan bürokrat ve ekiplerimizin işini kolaylaştırmalıyız.
Çalışma şevklerini ve azimlerini kırmamak bile onlara biraz olsun yorgunluklarını unutturacaktır diye düşünüyorum.
Zaman zaman bizi denetliyorlar diye kızıyoruz ya;
Hangi şartlarda ve yoğunlukta çalıştıklarını bilin ve biraz anlayışlı olun diye yazdım bu yazıyı…
Onlar bizim insanlarımız.
Müdüründen düz memuruna kadar en azından sevgiyi ve saygıyı hak ediyorlar.