DÜNKÜ hırsızlık olayından sonra bu konuda birçok kişiyle sohbet etmek imkânım oldu.
Daha doğrusu birer geçmiş olsun telefonuydu onlarınki…
Bu tür konularda çok duyarlı olan ve ilgisini eksik etmeyen Temel Uzlu dostuma ayrı bir parantez açmak isterim.
Zaten bu konuşma ile uzun zamandır bir araya gelemediğimizi fark edip, sözleştik.
Şimdi gelelim başlığa…
Aslına bakarsanız olayın yaşandığı gün ve sonrasında yazımı yazarken de aynı şeyleri düşünmüştüm.
Bu kadar genç, düzgün görünümlü biri, hırsızlık gibi toplum tarafından adi bir davranış olarak nitelenen bir yola nasıl saplanırdı ki…
Bir şeyler eksik olmalıydı.
Sadece o genç de değil…
Ailesinde…
Kentinde…
Ve üzerinde yaşamaya çalıştığımız ülkemizde…
Gerçekten eksik olan bir şeyler olmalı diye düşünüyordum.
Ben bunları düşünürken hayatımda müstesna bir yeri olan ve çok değer verdiğim bir arkadaş, dost ötesi insan, sırdaşım diyebileceğim bir değer aradı.
Olayı duyunca çok üzüldü ama ilave ettiği örnekle ucuz atlatmış olduğumuz konusunu dile getirdi.
Hırsızlık konusunda öyle yaşanmışlıklar var ki girdiği evde 3 yaşındaki çocuğa tecavüz eden de var.
Henüz ortaokul çağındaki hırsızın 80 yaşındaki kadını soyup soğana çevirdikten sonra tecavüz ettiği örneklerde var.
Allah toplumumuzu bu tür sapıklardan ve sapkınlıklardan korusun.
Çok eski bir eğitimci olan dostum, çocuklarımız üzerinde eksik bir şeyler bıraktığımızı, toplum olarak onlara bekledikleri bir geleceği sunamadığımızı ve hatta en önemli detaylardan biri olarak da hayatın herhangi bir yerinde iyi bir eğitim veremediğimizi belirtti ısrarla…
Eğitilemeyen…
Doğru dürüst terbiye edilemeyen…
Herhangi bir hayat ve iş garantisi sunulamayan özellikle gençlerin düşüncelerinin yozlaştığını ve en kestirmeden bir meslek grubu olarak kendilerini hırsızlık yanlışının içinde bulduklarını söyledi.
Konu hakkındaki düşünceler aslında buraya sığmayacak kadar geniş ve detaylı…
Ama benim anladığım ve yüzde yüz katıldığım nihai kanaat;
Sosyologlar ve bu konu ile mücadele eden emniyet birimimizdeki bürokratlar ne düşünür bilemem ama görünen;
Yanlış bir nesil yetişmekte olduğudur.