ALIŞTIK diyemeyeceğim…
Çünkü alışamadık!
Açıklanan her zam haberi acı veriyor, yılgınlık getiriyor.
İnanıyorum ki milyonlarca insanımız her zam haberinden sonra bir daha karamsarlığa bürünüyor.
Anormal mi?
Değil!
Zira karpuzcu fıkrasında olduğu gibi ardından ekmeğe, elektriğe, suya, doğal gaza gelecek zamlar düşündürüyor.
Elde yok, avuçta yok.
Vallahi de billahi de şaşırmış durumdayız her birimiz…
Daha kış başlamadı gelen doğal gaz, elektrik faturalarını gördünüz mü?
Söylediğim sadece konutlar.
Ya sanayi kuruluşlarına gelecek zamlar…
Ya onların ürettiği malların piyasadaki etiket fiyatları?
Cebimizden çıkan her kuruş, sadece çıkmakla kalmayıp yeni zamlarla yine bize dönecek.
Bakın son bir haftada akaryakıta 4 defa zam geldi. ( Sonuncusu sanırım dün gece itibariyle yürürlükte)
Akaryakıtın yakmadığı bir sektör var mı?
Petrol ürünlerinin sadece araçlarda kullanılan akaryakıt olarak algılamayın.
Bunun nakliyesi var.
Ürünlere maliyet bindisi var.
Çarşıda pazarda akaryakıta endeksli zamlı tarifeler var.
Seçim yaklaştıkça, o tarihten ne kadar uzakta zam yaparsak halk unutur diye düşünüyorlar zahir!
Geçirdiğimiz yaz, geçireceğimiz acı kıştan sonra unutur muyuz sizce?
Şimdi bir sayın lider;
‘Seçim 18 Haziran’da. Erken seçim yok’ diye buyurmuş.
Seçim erken olsa ne?
Geç olsa ne?
Nasıl olsa çoğunuzun tuzu kuru…
Garibim halkı Allah korusun.
Ne bizi kahreden düşünce ve açıklamalarınıza…
Ne de gün ve gece gibi hayatımıza giren zamlara öyle de böylede;
Yetişilmiyor!