Her türlü hastalıklarda, dönemsel virüs salgınlarında insanların sokağa çıkamayıp hastaneye gitmekten imtina ettiği dönemlerde hastaneden bir an bile ayrılmayan çok değerli sağlık çalışanlarımız…
Sizlere ne kadar cümle kursak, ne kadar yazı yazsak, sizleri ne kadar düşünsek hepsi az gelir.
Sizler için ne yapsak, hep kat ve kat fazlasını hak ediyorsunuz. Sizler insanların her anına şahit oluyorsunuz.
Kimisi doğum yapar o ailenin sevincini görürsünüz ve sevincine ortak olursunuz. Gözünüzden mutluluk gözyaşları akar.
Kimisi yaralanır hastaneye gelir yarasına merhem olursunuz, iyileştirirsiniz.
Kimisinin yakını hayatını kaybeder ilk siz sarılırsınız. Acısına ortak olur, acısını bir nebze hafifletirsiniz.
Sizlerin yakınlarına olumlu veya olumsuz bir şey geldiğinde ilk sizin haberiniz olur.
Her gün ne türlü acı ve sevindirici haberlerle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz.
Genelde acı olaylarla karşılaşıyorsunuz. İnsanların ilk acılı anlarında hep yanı başlarındasınız.
Acıya alışıyorsunuz belki de…
Belki de acıyı seviyorsunuz…
‘Acıyı sevmek olur mu?’ diye soruyorlardır size.
Acı sahiden çok soğuk değil mi?
İnsanlar akşam olunca evlerine giderken siz çok değerli sağlıkçılarımız hastaneye nöbete gidiyorsunuz.
Yoksa sizin evleriniz hastaneler mi?
Sahiden sizleri çok düşünüyorum. Sizi çoğu kişi anlamıyor.
Allah size öyle bir aşk vermiş ki öyle bir şevk vermiş ki…
Bir an bile düşünmüyorsunuz hastaneye giderken, arkanızda sevdiklerinizi bırakırken...
İşte size bu durum güç veriyor.
Tek aileniz değil, vatanını milletini seven milyonlar arkanızda…
Evet, size saldırıyorlar. Hadlerini aşarak öldürüyorlar da…
Aslında kendileri ölüyor. Kendilerine sıkıyorlar. O canilere bir şey olsa siz onları yaşatmak için seferber oluyorsunuz. İşte sizin insanüstü yeteneğinizi bir kere daha gösteriyorsunuz.
Son 1,5 yıldır tüm insanlığın belası haline gelen korona virüs salgınında en büyük görev yine sizlere düştü.
Hastane koridorlarında iş yoğunluğu nedeniyle evlerinize gidemeyip uyuyakaldınız.
Kiminiz acil serviste, kiminiz yoğun bakım ünitesindesiniz.
Allah size öyle bir güç ve enerji verdi ki insanlar size öyle bir dua etti ki…
Siz yorulmadınız, siz bıkmadınız, siz canınızı dişinize takarak çalıştınız ve hâlâ korona virüs salgını etkisini kaybetmiş değil.
Siz korona virüsten daha güçlüsünüz…
Azim ve inançla çalışıyorsunuz.
Bizler sizi terli önlükler içerisinde ve maskenin, siperliklerin yüzünüzde açtığı derin yaraları görünce gözümüzden yaşlar aktı.
Allah sizlere çalışma kolaylığı versin, biz sizlerden fazlasıyla razıyız. Allah’ta sizlerden razı olsun…
Dünya Sağlık Örgütü Anayasası 7 Nisan 1948 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu nedenle her yıl 7 Nisan Dünya Sağlık günü olarak, 7-14 Nisan tarihleri arası da sağlık haftası olarak kutlanmaktadır.
Bu vesile ile sağlık çalışanlarına mektubumdur…
Kutlu olsun…
Kalın sağlıcakla…