Neden diye düşündünüz mü?
İnsanlar arası barışın sağlanamamasını…
Peki, barışın ne sebeplerle olmayışını…
Hepimizin hayatında illaki arasının bozuk olduğu insan ya da insanlar vardır.
Diş kovunu doldurmaz.
Hayatın her kademesinde karşımıza çıkar barışın sağlanamayışı.
Neden sosyal çevrede yaşadığımız insanlarla ortak kanaata varıp anlaşamayız?
Çünkü birbirimizin görüşüne, fikrine saygımız yok.
Bu durum barışın sağlanamamasındaki başlıca sebeplerden sadece bir tanesi.
Mesela dalında ustalaşmış mesleğinin en iyilerinin arası bozuktur.
Mevzu bahis kişiler birbirlerinin arkasından atıp tutarlar neden mi?
En iyisi benim dedikleri için.
BEN yerine BİZ deseler ne egolarına yenik düşecekler ne de dargınlık kavramı kalacak.
Sokakta insanlar pimi çekilmiş bomba gibiler, dokunsan patlayacaklar!
İnsanların birbirine tahammülü yok, sevgi yok, saygı yok.
İnanacak insan da yok.
Dargın kalmak çözüm değil barış şart!
Bir de barışın değerini 30 yıl sonunda barışan kişilere sorun.
O kişiler daha iyi anlatacaklardır.
Aklımda kurgulayarak daha iyi anlıyorum ömürlerinin büyük bir bölümünde dargın kalarak bir daha aynı hatayı yapmayacaklarını…
Evli bir çift birbirlerine boşanma davası açtıklarında avukatlar, arabulucular kavgayı körüklemek yerine çifti barıştırmaya ve evliliği kurtarmak için çalışırlar.
Barış iyidir, olumsuzda değildir.
Barış irade meselesidir.
İradesi yüksek olanlar tez barışırlar.
İrade bizim olan ve olmayan davranışlarımızı gösterir.
Alışkanlıklarımız arasında barışabilirlik de olsun.
Futbol ve siyaset dargınlıkların en çok yaşandığı toplumsal yerlerdir.
Futbolda taraftar grupları arasında çıkan laf atışmaları yüzünden tatsızlıklar yaşanmakta.
Halbuki adabına uygun hareket etseler tatsızlık olabiliritesini düşürecekler.
Siyasette ise sayısız barışın sağlanamadığı ortamlar var.
Aslında siyasiler örnek alınacak büyüklerdir.
Gel gelelim iktidar ve muhalefet kanadının temsilcileri birbirleriyle dargın.
İnsanlar nasıl bu durumda siyasileri örnek alacak.
Bu böyle olmaz!
Koltuk sevdası için dargınlık yüzünden ülkenin geleceği ile oynayamazlar, oynamamalıdırlar da.
İnsanlar husumetlerden, dargınlıklardan siyasi yalanlardan bıkmış durumda.
Ülkeye barış lazım barış!
Bence bu konuda büyük görev sayın cumhurbaşkanımıza düşmektedir.
Her toplumdan her düşünceden olan insanlarla bir masa etrafında toplayıp toplumsal barışı sağlamalı.
Ülkemiz kavga ile değil toplumcu ve barışçıl bir anlayışla ilelebet.
Yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle tamamlamak istiyorum.
Yurtta sulh cihanda sulh…
Bir dahaki yazımda görüşmek ümidimle sağlıcakla kalınız…