Kısa adı; İLKSAN…
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı.
Sınıf öğretmenlerine sağlık yardımları ve sosyal yardımlar yapmak amacıyla 1946 yılında kuruldu.
Kaza, evlenme, maluliyet, şehit, ölüm, emeklilik yardımları gibi birçok alanda yardım yapan, öğretmenleri ekonomik ve sosyal açıdan destekleyen bir kurum.
Gazeteciliğe başladığım, Ankara'da 'eğitim' muhabirliği yaptığım ilk yıllarda bir hayli baş ağrıtan, 'battı, batacak', 'yolsuzluk', 'usulsüzlük' haberleriyle sık sık gündeme gelirdi İLKSAN…
Kötü yönetim ve yukarıda bahsettiğim sebeplerle sıkıntılar yaşadı, bir hayli yıpratıldı. Kayyum bile atandı.
1996 yılına gelindiğinde ise İLKSAN, Türk-Eğitim-Senli üyeler tarafından yönetilmeye başlandı.
Görevi gelir gelmez yaptıkları ilk iş, İLKSAN'ın parasını yatırımlardan çekip, üyelerine yönlendirmek oldu.
Bugün İLKSAN, 2020 yılı verilerine göre 300 milyon TL'ye ulaşan bir meblağı, üyelerine aktarabilen dev bir yardım sandığına dönüşmüş, 5 büyük devlet bankasının daha altında faizle, banka masrafı bile olmadan üyelerine kredi verir bir durumda.
İLKSAN üyelerine, alınan son kararla, kanser olan üyelerine tedavi türüne göre 15 bin TL ile 45 bin TL arasında karşılıksız yardım yapabilecek.
İLKSAN'ı neden yazma gereği duydum?
Geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye'de olduğu gibi Samsun'da da İLKSAN Genel Kurulu öncesinde, ilçelerde delege seçimleri yapıldı.
Seçimlerde delegeliklere, Milli Eğitim'de Samsun'da yetkili sendika olan ve en fazla üyeye sahip bulunan Eğitim-Bir-Sen başta olmak üzere, Türk-Eğitim-Sen ve Eğitim-Sen üyeleri aday gösterildi.
Önceki gün itibariyle de seçimi kazanan delegeler beli oldu.
Sonuçlara göre; Samsun'da en fazla üyeye sahip bulunan Eğitim-Bir-Sen, 21 delegeden sadece 9'unu alabildi ve çoğunluğu kaybetti.
Türk-Eğitim-Sen'in aldığı delege sayısı ise 12 oldu. Eğitim-Sen ise hiç delege çıkaramadı.
Şimdi bu 21 delege kendi aralarında seçim yaparak, büyük kongreye göndereceği 4 delegeyi belirleyecek. Çoğunluğun Türk-Eğitim-Sen'de olması, büyük kongre delegelerinin Türk-Eğitim-Sen'in adayları olacağı ortada.
Benim burada ilginç bulduğum; yetkili sendika ve en fazla üyeye sahip olmasına rağmen Eğitim-Bir-Sen'in neden çoğunluğu sağlayamadığı…
Türk-Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Levent Kuruoğlu, "Eğitim-Bir-Sen üyeleri sayıca daha fazlaydı ama öğretmen ve memur arkadaşlarımız Türk-Eğitim-Sen'e teveccüh gösterdiler" diyor ve ekliyor:
"İnsanları siyasal baskı ile sendikalara üye yapabilirsiniz ama sandığa girdiklerinde gizli yapılan seçimlerde, tercihlerini doğrudan yana yapabiliyorlar. Bugün bir defa daha görüldü ki, eğitim çalışanları hür iradeleriyle tercih yapma imkanına sahip olduğunda, aklı selim tavır gösteriyorlar."
Kuruoğlu'nun söyledikleri doğruysa, siyasal baskı ile üyeler belirli bir sendikaya yönlendirilmesine rağmen o sendika seçimi kaybediyorsa, kamuda özellikle de eğitim camiasında, gelecek dönem siyaseti için 'dip bir dalga' mı geliyor dersiniz?
Enteresan!
***
Samsun'un 19 Mayıs ilçesi Devlet Hastanesi'nin bugün itibariyle açılacağı duyuruldu.
Ama görünen o ki hastanenin durumu hiç de açılmaya müsait değil.
İlçede gazetecilik yapan İbrahim Akkuş, 15 milyon TL'ye mal olan hastanenin özensiz işçiliğini, duvarlarda oluşan çatlakları birebir görüntülemiş.
Durum o kadar kötü ki; hastanenin bodrum katını su basarken, tavandan akan su kaçakları da öylece duruyor.
Tamam her inşaatta bazı eksiklikler olabilir. Bu eksiklikler açılıştan sonra da tamamlanabilir ama Vezirköprü Devlet Hastanesi, Samsun'un yeni Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi devralınırken yaşanan onca tecrübeden hiç mi ders alınmaz, anlamadım gitti.
Yazık değil mi onca paraya?