Ben de hoşlanmıyorum sürekli; 'Yazık bu kente!" demekten ama yapılan yanlışlıkları görünce insan hakikaten çok üzülüyor.
Bakın Kurupelit Yat Limanı meselesi yine gündemde. Gün geçmiyor ki bu güzelim kentte bir olumsuzluk, yanlış giden bir iş, hatalı bir yatırım, 'ben yaptım, oldu' anlayışının kötü sonuçları ortaya çıkmasın.
Hatırlanırsa bu yat limanı ile 900 metre uzunluğunda mendireği 2015 yılında inşa edildi. Farklı boyutlarda yat, tekne, yelkenli gibi deniz taşıtlarına hizmet vermesi planlanıyordu. Ayrıca konaklama ve park alanları da bulunacak şekilde projelendirilmişti.
Bu düşünceyle başlanan inşaat 2016 yılında tamamlandı tamamlanmasına ama bu kez de yat limanının, giriş ağzının yanlış planlandığı ortaya çıktı.
Bunun sonucunda son birkaç yıl içerisinde, denizin oluşturduğu su hareketleri sonucu liman kum topladı ve yat ve tekneler için kullanılabilir olmaktan çıktı. Ayrıca deniz yüzeyinin yosunlarla kaplanması yüzünden koku sorunu ortaya çıktı.
Limanı kurtarmak için dönemin Büyükşehir Belediyesi 15 metre açıklarında mendireğin olduğu bölgede sirkülasyonu sağlamaya yönelik bir köprü açtı ancak koku giderildi ama limanı kurtarmaya yeterli olmadı.
Yat limanı da sirkülasyon olmadığı için kumlanma, kirlilik ve sığlaşma sorunları nedeniyle işlemez hale geldi.
Şimdi bu limanı kullanılabilir hale getirmek amacıyla alternatif çözümleri içeren, yeni bir Kurupelit Yat Limanı projesi hazırlanmış.
Bu projeyle limanın kurtarılmasını umut ediyorsunuz değil mi? Maalesef yanıldınız.
İki yıldır düşüne taşına bulduğumuz tek çözüm; 15 milyon lira daha harcanarak limanı doldurmak! Bunun yanında yeni bazı tesisler yapılması da gündemdeymiş.
Eskişehir’deki Porsuk Çayı'nın bile sahil haline getirilip, denize girildiği, Haliç’in temizlenip balıkların yaşadığı bir hale getirildiği bir zamanda böyle bir alanın temizlenmesini, mühendislik çalışmalarıyla kurtarabilmeyi düşünmek yerine, milyonlarca liralık masrafla yapılan limanın doldurulmak istenmesi çok acayip.
Diğer taraftan Samsunluların yanı sıra çevre illerden gelen binlerce insanın nezih bir şekilde kullandığı böylesine güzel bir yaşam alanının ortadan kaldırılması, içinde bulunduğumuz zor bir dönemden geçtiğimiz bu süreçte devlet bütçesine büyük bir yük değil mi?
Önce Yalı Kafe yıkıldı, şimdi de Kurupelit Yat Limanı doldurulacak.
Yapılan her dolgunun, sahilde yaratacağı tahribatı düşünmek bile istemiyorum.
Gerçekten de yazık bu Samsun'a!