Eski bakanların,
milletvekillerinin,
belediye başkanlarının;
ağabeyleri,
eşleri,
kız kardeşleri
akrabaları,
hatta makam şoförleri bile
bir gecede ballı maaşlarla devlet kurumlarına,
yönetim kurullarına,
büyükelçiliklere,
başkan yardımcılıklarına ya da
özel kalem müdürlüğüne atandılar bu memlekette.
Eskiden de vardı ama son 20 yılda adeta patlama yaptı.
Kamu bankaları da nasibini aldı bu eş, dost, akraba, yandaş atamalarından.
Mesela, eski bir milli güreşçimiz bir kamu bankasının yönetim kurulu üyeliğine getirilince kızılca kıyamet koptu.
Hadi şaşırmışlar, yönetim kuruluna göndermişler; kendisi de ağzını açmadı, "Ben ne anlarım bankadan falan" demedi mesela.
Yarın misal ya; 'Hadi seni Hava Kuvvetleri komutanı yaptık' deseler, korkarım gidip yine oturacak.
Birkaç gündür Sayıştay'ın 2018 yılı denetim raporları konuşuluyor.
Samsun'daki belediyelere ilişkin atamalar tam bir felaket.
Mesele Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde özel kalem müdürlüğüne sekiz kişi atanmış.
İki ay bile görevde kalmamışlar.
Sonra da memur unvanı ile başka birimlere atanmışlar.
Hani; kanun önünde eşitlik?
Hani kamu görevine girmede eşitlik?
Hani liyakat?
Bitmedi.
Atakum Belediyesi'ne 31 Mart yerel seçimlerine üç ay kala, muhasebeci, üçüncü derece zabıta müdürü olarak atanmış.
25 gün sonra da mali hizmetler müdürü yapılmış.
Oh ne güzel iş.
Şimdi de İlkadım Belediyesi.
Başkan, eşinin kardeşini yani kayınçosunu belediyede başkan yardımcısı yapmış.
Pes doğrusu.
Bu atamalar yapanlara sorsanız, 'adalet mi bu?' diye, adil olduklarını söylerler.
'Liyakatsizlik değil mi ‘deseniz, "Kendi ekibimi belirleme hakkım var" der.
Onca genç işsiz,
üniversite mezunları iş için kapı kapı dolaşıyor.
Adaletsizlik, haksızlık, liyakatsizlik almış başını gidiyor.
Ülkemin ekonomisinden, doğasına her cepheden aldığı ağır darbeler bir tarafa, bunlar artık bizim direkt ruh sağlığımızla oynuyorlar.
Canım çok sıkkın, çocuklarım için, hepimiz için, yarınlar için.
Sizin de moralinizi bozdum, özür...
Beyninize yüreğinize sağlık.