DÜN basın camiasından birkaç dost geldi ziyarete.
Gündem seçim olunca haliyle konu aday adayları oldu.
Dostlarımızdan birisi, ‘Abi ne düşünüyorsun adaylar konusunda’ deyince hafif gülümsedim.
Çünkü belli partilerde öyle bir aday listesi var ki o listelerin ayıklanması birilerinin bir hayli zamanını alır.
‘Ama ben olsam adımı ortaya koyarken bazı kıstasları göz önüne alır, düşünür, kıyaslama yapar öyle çıkarım’ dedim.
Samsun’da vekili olan üç parti var.
Samsun’a da 9 milletvekilliği.
Dağılım 5-2-2.
Bu dağılım belki bir milletvekilliği oynatır diye düşünüyorum.
Yani aday adayı olanların mevcut milletvekillerinin de aday olacaklarını hesaba katarak listenin neresinde kendilerine yer biçtikleri önemli.
Öyle ya, eski milletvekilleri koltuklarını bırakmak istemeyeceklerdir.
Eh, suyun başında olduklarına göre yeni müracaatlar çok önemli katkıları olamadığı müddetçe bu zinciri kırmaları mümkün olamayacaktır.
Öyleyse yeni aday adayları isimlerini gündeme getirmek ve olası iktidar partisinin adayları ya da adayları olarak başka mevkiiler talep etmek fırsatını yakalayabileceklerdir ancak.
Yani bu iş, bu kentin geçmişinde önemli bir rol almamışsanız,
Bir ihtisasınız,
Bir beceriniz,
Ankara’da bir yakınınız yoksa Allameh-i cihan olsanız nafile!
Tabii bir de tepeden inme geleceği konuşulanlar var.
Bunlardan birisi de, geçen günlerde Gazete Gerçek’te manşette yer alan mevcut İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu.
Bu bilgi ne kadar doğrudur, kim fısıldamıştır bilemem.
Ama velev ki doğrudur önce;
Sayın Soylu kendi memleketi dururken neden Samsun’u tercih etmekte veya Samsun listesinde düşünülmektedir.
Onun liste başı olduğu bir listeyi kendisinin dizayn etmeyeceği, o listenin tanziminde etkili olmayacağını kim söyleyebilir?
Diğer partilerde de durum üç aşağı, beş yukarı böyle olacağına göre bu listelere nasıl gireceklerini de haliyle ben değil, aday adayları düşünmeli.