BU kente yetişen, yaşayan herkes bu adı öyle veya böyle bilir.
Bizim delikanlılık yıllarımızın en tercih edilen mekanıdır.
O yıllarda kız-erkek ilişkileri bugünkü gibi değil…
Hem kendi hem de partneriniz açısından bir parça gizlenmek mecburiyetindesiniz.
Biz de (ben de) öyle yapardık.
Üst katı tercih ederdik mesela…
Herkes bilirdi ki çiftler önce pastaneyi sonra üst katı tercih ederler.
Böylesi absürt bir örnekle başladım ki Divan Pastanesi geçmiş için ne demektir?
Geleceğe ne ifade eder, herkes bilebilsin.
Yıllar bırakın beraberliklerin yaşandığı o gizemli günleri, o gün bugün asla değişmeyen kaliteyi hiçbir zaman unutturamadı.
Kenti bilmeyenlere, yeni gelenlere adres tespiti için nirengi noktası olarak kullanırdık mesela…
Önemli misafirliklere giderken malzeme çeşidinden ve aldığımızdan mahcup olmayacağımızdan emin olurduk en azından…
Orası bir geçmiş…
Bir gelecek…
Bir tarihtir.
‘Yıkılacak!’ haberi her Samsunlu için bir hüzün aracı olabilir ancak.
Dilerim bu kararı alanlar geçmişin izlerini ve tarihi yaşatmak adına kararlarını tekrar gözden geçirerek hataya değil, gerçeklere hizmet ederler.
TEHDİTLE VEKİL OLUR MU?
14 MAYIS tarihi yaklaştıkça aday adayı isimlerinin hızla arttığını görüyoruz.
Gerçekten hizmet etmek amacıyla çıkanlar da var.
İsimlerini olası iktidar döneminde canlı tutmak için de…
Bunun ayrımını yapmak siyasi iktidar temsilcilerine düşer.
Beni ilgilendiren tarafı…
Aday adayı olarak ortaya çıkanların misyonları.
Ne kadar dolular?
Bu kentin ve insanının gerçek ihtiyaçlarına ne kadar vakıflar?
Geçmişten kalan bir izleri var mı, bu kente dair?
Küçük de olsa bir yarayı kaşımış, kentin bir sorununun arkasına durmuşlar mı?
Yoksa aday adayı olan herkes kendini bu göreve layık görecektir.
Onları destekleyenler de kariyerlerinden ve olası kazanılmış seçim sonrası liyakatlerinden, hizmetlerinden emin olmalılar.
Bir neden olmalı yani, desteklemek için…
Tutar bir tarafı olmalı bu desteğin ve diğerlerinden bir fazlası...
Sadece ben istiyorum diye değil yani!
Olmazsa bozuşuruz tehditleri savurarak değil yani!
Bu sözlerim Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Sayın Kaya Aşçı’nın ‘Gösterdiğimiz adayları listelere almazlarsa…’ diye başlayan sözlere…
Dediğim gibi;
Bir özellikleri varsa…
Bu göreve layıklarsa…
Toplum tarafından adları tartışılmıyorsa, neden olmasınlar!
Yoksa tehditle vekil olmaz değil mi Sayın Aşçı?