HERKESİN ağzında 23 Haziran’da İstanbul’da yapılacak Büyükşehir belediye Başkanlığı seçimi.
Önemli mi?.
Evet önemli.
31 Mart’tan beri tartışılıyor.
Daha yıllarca tartışılacak gibi duruyor.
Bir yığın kavramın daha da tartışılır duruma geldiği bir seçim oldu.
Demokrasi, hak, hukuk,YSK..
Yönetenler gerçekten istemedikçe yerine oturmayacak kavramlar bunlar.
Nere gitseniz seçim konuşuluyor.
Adaylar tartışılıyor..
Konuşmalardan, davranışlardan senaryolar yazılıyor.
Gündem sürekli seçimle meşgul ediliyor.
Halkta buna balıklama atlıyor.
Akşama bir lokma ekmek bulmak kavgasını bir kenara atabilecek kadar hem de.
Bu durum sanırım en çok bizi yönetenlerin işine geliyor.
Ne enflasyon konuşuluyor.
Ne işsizlik, ne ekonomi.
Ne istihdam, ne de üretmeyen Türkiye.
İstanbul seçimi elbette önemli.
Önemsemeyelim, ilgilenmeyelim demiyorum.
Ama kendi kentimizde devam eden günlük hayatımıza sıkıntı veren şeylerle de
uğraşmayı bir kenara bırakmayalım.
Merak ediyorum, “Acaba Samsun’da yaşayan kaç kişini aklına yaklaşan yaz aylarında herkesin kabusu olan sivrisinek larvalarıyla zamanında mücadeleye girip, girilmediği geldi.”
Mücadele dediğim Çevre Koruma Daire Başkanlığı’na ait araçtan akşam saatlerinde havaya püskürtülen ve sivrisineklerin dalga geçtiği sıvı değil!..
Sivrisinek larvalarının oluşmaya başladığı, sazlık, su birikintilerinin ve koli basili üremesine müsait yerlerde daha larvalar oluşmadan yapılacak mücadeleden bahsediyorum.
Mesela, sahil boyunca 5 adet bulunan Saski Terfi Merkezlerinde böyle bir çalışma var mı?..
Mesela diyorum, Sayın valinin “ Araç konvoyları yapmak yasaktır. Yapanlara gerekli cezai müeyyideler uygulanacaktır” açıklamasına rağmen bulvarları gürültü kirliliğine boğan konvoylara karşı ne gibi tedbirler alınmaktadır?..
Bayramlarını kendi memleketlerinde güle oynaya kutlamaya giden sözde mültecilerinkentimizin dört bir köşesinde yarattıkları rahatsızlıklar acaba teşhis edilebilip, gözlem altına alınmakta mıdır?..
Daha bunun gibi nice örnekler verebilirim.
Bu nedenle yöneticilerimizden, ucuz popilist politikalar uğruna İstanbul seçimleriyle uğraşmak yerine ilgilerinin tamamını kendi kentimize çevirmeleri konusunda ricacı olmak istiyorum..
Nihayetinde İstanbul’da halkın teveccühü bir şekilde ortaya çıkar.
Seçilen de, hangi taraftan olursa olsun bu vatanın bir evladı olur..
Yani, gözümüzün orada olmasında bir sakınca yok belki ama;
Gönlümüzün her daim kentimizde olmasında fayda var..