KİMDEN diye soracaksınız değil mi?
Tabii ki seçilecek milletvekili…
Bunu partilerin konuya bakış açısından sorgulamıyorum.
Zira onların bakış açısı üç aşağı beş yukarı hepsinde aynı.
Liderine bağlı olması…
Sadakatten asla vazgeçmeyecek biri olması…
Genel merkez anlayışlarına göre belli toplumun belli kesimlerini temsil ediyor olması yeter.
Peki, millet yani biz nasıl bakıyoruz?
Ya da bizi temsil edecek milletvekilinden ne bekliyoruz?
Nasıl tanımlıyoruz bir milletvekilini?
Bir kıymeti harbiyesi olmayacak biliyorum ama yine de gelin biz ukalalığımızı yapalım.
Önce, ‘Aaa, nereden çıktı bu’ demeyeceğimiz biri olmalı.
Bu kentin geçmişten bugüne yaşadığı sorunlara el atmış, proje üretmiş biri olmalı.
Sosyal bir geçmişi olmalı en azından…
Nöbetçi aday konumunda değil kendi işinde…
Görev aldığı sosyal kuruluşlarda halkın hakkını, emeğini, geleceğini savunmuş ve bunu sadece ve sadece kent için yapmış biri olmalı.
Doğal olarak hakkında herhangi bir şaibe olmamalı.
Yani meclis bir kurtuluş, bir kaçış yeri olmamalı.
Toplum tarafından saygı gören biri olmalı.
Bir ihtisası, kendisini öne çıkartacak bir geçmişe sahip olmalı.
Siyasetten amacı, kentten uzaklaşmak değil aksine seçildiğinde yapacağı çalışmalarla kente, kentliye yaklaşmak hatta iç içe olmak olmalı.
Bu halk artık belli zümrelerin kontenjanı olarak halkın oylarına ipotek koyan birilerini mecliste görmek istemiyor.
Kendi dermanını anlatacak yeteneğe sahip olamayanların, halkın sorunlarını ifade edemeyeceğini de biliyor.
Dedim ya bizimkisi ukalalık…
Bu meziyetlere sahip olmayanlara ne aday adaylığı parası koyuyor.
Ne de bir şekilde yaptıkları bağış parası...
Bazı partilerimizde alınacak olan aday adaylığı müracaat paralarını görünce, ayranım kabardı biraz.
Aday olamadığı takdirde cebinden çıkacak paraya üzülmeyecek çok insan vardır mutlaka bu kentte…
Ama işe bir de o paraları veremeyeceği halde bu kenti temsil yeteneğine sahip birçok insanın devre dışı kalabileceği tarafından bakmak gerekmiyor mu?
Hangisi daha değerli sizce;
Parayı bastırıp, vekil olan mı?
Bilgisi, becerisi, görgüsü ve kente hizmetinden şüphe edilmeyecek olan mı?