Kendimle ilgili hoş bir anım var çocukluğumdan kalan; ilkokul yıllarında bana 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun?' diye sorduklarında, 'astronot olmak istiyorum' derdim.
1977-79'lu yıllardan bahsediyorum tabii. O yaşlardaki bir çocuk üstelik evinde bir siyah-beyaz televizyon bile yokken, nasıl olur da 'astronot olmak istiyorum' der, yıllar sonra bana bile tuhaf geliyor.
Demek ki, ABD'nin aya gönderdiği astronotlarla ilgili konuşmaları bir şekilde bir yerlerden duydum ya da Jules Verne'in "Ay'a Seyahat" adlı kitabını yeni okudum herhalde. Jules Verne'in, 900 ayak uzunluğundaki bir toptan fırlatılan bir füzenin 4 gün sonra Ay’a ulaşacağını ama hesaplanmayan bir göktaşına çarpan füzenin yönünün değişeceğini anlatan romanı, beni de etkilemiş olsa gerek.
İşte son günlerde 'milli teknoloji hamlesi' olarak Türkiye'nin uzaya astronot göndereceği gündeme gelince, ben de bu çocukluk anımı hatırladım gülümseyerek.
70'li yıllardan bu yana yarım asrı aşkın bir zaman geçmiş, ABD başta olmak üzere Rusya ve Çin uzay yarışında fersah fersah ilerdeler ve biz Türkiye olarak ilk astronotumuz Alper Gezeravcı'yı Ax3 misyonu kapsamında, eğer yine ertelenmezse 17 Ocak'ta uzaya göndereceğiz.
Alper Gezeravcı, ocak ayındaki fırlatmanın ardından Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalacak ve ekipteki diğer astronotlarla birlikte 13 farklı bilimsel deneye de imza atacakmış.
Bütün bu bilgileri araştırırken aklıma astronotların maaş alıp almadıkları geldi. Örneğin Uzaya çıkan ilk insan olan Yuri Gagarin hem askeri pilot hem de kozmonot olarak iki maaş birden alıyormuş. Hatta Gagarin, uzay yolculuğu nedeniyle bir daire, Volga otomobili, giysiler, halı ve benzeri ev eşyalarla bile ödüllendirilmiş.
Genellikle birinci sınıf pilot olan Rus kozmonotlar ayda 1500-2500 dolar arasında değişen maaşlar alıyorlarmış. Uzayda geçirdikleri süreye bağlı olarak aldıkları maaş 25 bin dolara çıkabiliyormuş. Bir NASA astronotunun maaşı ise 170 bin dolara kadar çıkıyormuş.
Bu konu bizde öyle maaş falan boyutuna ulaşmaz zannediyorum. Çünkü astronot kadrosu diye bir kadromuz yok bildiğim kadarıyla. Hatta bizim kimseyi uzaya fırlatma pardon gönderme olanağımız olmadığı için bir uzay gezisine dahil olduk. Üstelik bilet alarak. Biletin fiyatı ise 55 milyon dolar.
Yani biz astronotu gönderebilmek için T24’ten Füsun Sarp Nebil’in haberine göre, Axiom Space'a 55 milyon dolar ödeyeceğiz.
Axiom Space, insanlı uzay uçuşu hizmetleri sağlayan ve dünyanın ilk ticari uzay istasyonunu inşa etmeyi amaçlayan bir Amerikan şirketi. Bu şirket bu para karşılığında, insanlara, şirketlere ve uzay ajanslarına insanlı uzay uçuşu hizmetleri sağlıyor.
Şirket, insanlara, şirketlere ve uzay ajanslarına, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) yönelik görevler sunuyor ve bu görevler, 15 haftalık bir eğitim programını ve sonunda, 10 günlük bir uzay uçuşunu içeriyor.
Evet işte mevcut iktidarın 'milli teknoloji hamlesi' olarak anlattığı olay bu: Axiom Space’in uzay gezisi planına dahil olmak. Bunun karşılığında da 55 milyon doları bu şirkete ödemek.
55 milyon dolar, bugünkü döviz kuruyla 1 milyar 634 milyon 193 bin TL ediyor. 2023 yılında Türkiye Uzay Ajansı'nın ödeneği nedir derseniz; 1 milyar 618 milyon 2 bin lira.
Tıpkı benim gibi çocukluğunda astronot olma hayalleri kuranlar, bürokrasinin tepesinde de az değil sanırım. Ama benim hayalimde o uzay mekiği NASA'dan değil Türkiye'den kalkıyordu. Bu kafayla bizim uzay maceramız, turistik bir geziden öteye gidemez gibi görünüyor ya hadi hayırlısı!
****
GÖZLER ENFLASYONDA: Yurt içinde haftanın en önemli gündem maddesi bugün açıklanacak olan aralık enflasyonu. Tüketici fiyatlarının, aralıkta yüzde 3.1 arttığı ve yıllık TÜFE'nin yüzde 65.1 seviyesine yükseldiği tahmin ediliyor. Bu arada İTO’nun açıkladığı verilere göre; İstanbul 2023 yılını yıllık yüzde 74.88 enflasyonla geride bıraktı.