Türkiye ile Almanya arasında işgücü anlaşmasının imzalanmasının üzerinden tam 61 yıl geçti.
İmzanın atıldığı 30 Ekim 1961 yılında binlerce Türk vatandaşı, para kazanmak için gurbet ellerin yolunu tuttu.
Ve tam 61 yıl sonra, Türkiye'den Almanya'ya olan göç, her geçen gün artarak devam ediyor.
Sadece 2022 yılında 50 bin kişi Türkiye'den Almanya'ya yerleşti.
Göç edenler arasında kimler yok ki. Doktorlar, profesörler, bilim adamları, mühendisler, mimarlar…
Yani bin bir zorlukla yetiştirdiğimiz yüzlerce, binlerce bilim insanı.
Öyle görünüyor ki bu göç fırtınası önümüzdeki süreçte artarak devam edecek.
Neden mi?
Küresel rekabet karşısında yetişmiş insana büyük ölçüde ihtiyaç duyan Almanya, Alman ekonomisini ayakta tutabilmek için 'çifte vatandaşlık' yasasını alabildiğince esnekleştirmeye hazırlanıyor da ondan.
Hatta Almanya İçişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “En iyi beyinler için küresel bir rekabetin içindeyiz. Pek çok alanda vasıflı çalışanlara ihtiyacımız var. En iyi beyinleri gelecekte toplumumuzun bir parçası haline getirebilirsek, kazanabiliriz” dedi.
Vatandaşlıkla ilgili yasa tasarısının gelecek aylarda Federal Meclis'te onaylandıktan sonra yasalaşması öngörülüyor.
Yeni yasada Almanya, daha önce sınırlı sayıda ülke vatandaşına uygulanan çifte vatandaşlık hakkını, herkese yönelik olarak genişletmeye hazırlanıyor.
Buna göre vatandaşlığa geçmek için istenen "yasal ikamet süresi" 8 yıldan 5 yıla indiriliyor.
Çalıştığı alanda veya eğitiminde başarılı olmak, gönüllü çalışmalar yapmak gibi Almanya’daki yaşam şartlarına uyum sağlamak için özel çaba gösterenlerde bu süre 3 yıla düşürülüyor.
Almanya’da doğana Alman pasaportu Alman vatandaşlığına geçiş koşulları arasında, Almanya’nın özgürlükçü toplum değerleri ve yasalarının benimsenmesi ve kişinin, kendisi ve ailesinin geçimini sosyal yardımlar almadan sağlayabilmesi de yer alıyor.
Yahudi düşmanı, ırkçı, yabancı düşmanı veya başka insanlık dışı eylemelerde bulunanlar Alman vatandaşlığına alınmayacak. Ayrıca çok eşli olanlar veya anayasada yer alan kadın-erkek eşitliğine aykırı davrananlar da vatandaşlığa alınmayacak.
Ebeveynlerden birinin 5 yıl Almanya’da yasal ikameti durumunda ülkede doğan yabancı çocuklar Alman pasaportu alabilecek. Ayrıca çocuklar ebeveynlerinin vatandaşlığını da koruyarak çifte vatandaş olabilecek.
Gördüğünüz gibi Almanya, en iyi beyinleri ülkesine alabilmek için her yolu açıyor.
Bu durum karşısında biz ne yapıyoruz.
Zorlukla, imkansızlıklarla yetiştirdiğimiz çocuklarımızı BİM'lerde, AVM'lerde tezgahtar ya da kasiyer olarak çalıştırmak dışında doğru dürüst bir istihdam politikası bile geliştiremiyoruz.
Yüksek enflasyon karşısında 'geçinemiyoruz' diye isyan eden öğretmenlerimize, doktorlarımıza 'giderlerse gitsinler' diye posta koyabiliyoruz.
Bu çocuklar Almanya'ya gitmesin de ne yapsın!