Birkaç gündür ekonomi dünyasında ilginç bir tartışma yaşanıyor.
Tartışmanın fitilini ateşleyen isim, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç.
Şekib Bey, demişler ki; yılsonunda belirlenecek olan asgari ücret, OVP'de hedeflenen enflasyon oranında arttırılsın.
OVP'de yani hükümetin Orta Vadeli Ekonomi Programı'nda 'tahmin' olarak hedeflenen enflasyon oranlarını bir hatırlayalım önce; 2023 sonunda yüzde 65, 2024 sonunda yüzde 33, 2025 sonunda ise yüzde 15,2. 2026 sonunda ise enflasyonun yüzde 8,5 olması bekleniyor.
Dediğim gibi 'bekleniyor'. Yani bu bir tahmin. Kesin olarak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değil. Ve gerçekleşeceği yönündeki umutlarım da her geçen gün özellikle de Anayasa Mahkemesi kararlarının bile 'temyiz' edilmeye kalkıldığı bir ülkede yaşıyorsanız köreliyor.
Türkiye uzun yıllardır yüksek enflasyonla yaşayan bir ülke. Millet olarak da yüksek enflasyonla yaşamaya alışmış (aslında doğru kelime 'alıştırılmış' olmalı) bir ülkede yaşıyoruz.
O yüzden yalnızca faiz artırarak veya büyümeden fedakarlık ederek, OVP'deki hedeflere ulaşılabileceğinin safdillik olduğunu bilen bir gazeteciyim. O yüzden, sayın oda başkanının asgari ücretin OVP'de hedeflenen enflasyon kadar olması yönündeki açıklamalarını da hayretle okudum.
Kendisini bilmem ama ben gelir gider bütçeme baktığımda çok ciddi anlamda hiperenflasyonu hisseden ve ENAG verileri gerçek enflasyon verisi ise daha da yüksek enflasyon rakamlarına hiç de uzak olmadığımızı görebilecek kadar ekonomi bilgisi olan birisiyim. Ve böyle bir gidişatta OVP'deki hedeflerin tutturulamayacağını çok net görebiliyorum.
Emeklilerin 7 bin 500 TL ile geçinmek zorunda bırakıldığı, asgari ücretin yapılan tüm artışlara rağmen yüksek enflasyon yüzünden kuşa döndüğü, emekçilerin ve çalışan kesimlerinin milli gelirden aldıkları payın 2017'den bu yana adeta dibe sürüklendiği, alım gücünün korkunç derecede düştüğü, TL'nin dolar karşısında sürekli değer kaybettiği (Dolar son iki günde bütün paralara karşı değer kaybederken TL'ye karşı değer kazanıyor. Daha doğrusu TL, dolardan daha fazla değer kaybediyor) bir ortamda 'OVP'deki kadar artış' istemek 'asgari ücretli yaşamasın' demek gibi bir şey bana göre.
Ünlü heykeltraş Rodin'e sormuşlar; 'Heykeli nasıl yaparsınız?' diye. Demiş ki; "Eğer bir horoz heykeli yapacaksam, önce taşa bakarım. Sonra da elime keskiyi alıp, horoza benzemeyen yerleri çıkartırım."
Muradınız eğer herkesin 'daha da fakirleştirilmesi' ise asgari ücretlinin elinde avucunda ne varsa alın gitsin. Asgari ücretliyi açlığa, yoksulluğa mahkum ettiğinizde horoz heykelinden geriye ne kalır, onu da siz düşünün artık!