Türkiye'nin en önemli özel bankalarından İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran demiş ki: “Sıkılaşma sonrası -yani politika faizinin yüzde 8,5'lardan yüzde 45'lere kadar yükseltilmesinin ardından demek istiyor-, ekonomide beklenen rahatlamanın ilk dokuz ayda görülmeyeceğini tahmin ediyoruz."
Sonra da eklemiş: “İlk dokuz ayda rahatlama göremeyeceğiz. Son çeyrekte enflasyon hedefinin tuttuğu görüldüğü anda bir miktar rahatlama da görebiliriz.”
Aslında söylediği o kadar büyütülecek bir rahatlama değil elbette, 'bir miktar' diyerek durumun umutsuzluğunu anlatmaya çalışmış.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Genel Müdür Aran'a göre daha temkinli. Çünkü daha uzak bir takvim vermiş daha iki gün önce.
Mehmet Şimşek de diyor ki, "2028 itibarıyla fiyat istikrarını sağlamış olacağız, yolculuk başlamış durumda."
‘Mali sağlığı’ düzeltmek için de "Büyük depremden kaynaklanan hasarı onarıyoruz, eksikleri azaltıyoruz, daha da önemlisi bu kazanımları sürekli kılmak için yapısal reformlar uygulayacağız" eklemiş.
Çok şükür, birileri 'yapısal reform' lafını ağzına aldı nihayet!
Gerçi yapısal reform derken neyi anlatmak istediklerini hala bilmiyoruz ama benim önerim işe her geçen gün daha fazla yara alan hukukun üstünlüğünden başlamalarıdır.
Bu arada Bakan Şimşek'in ekonominin sağlığının düzelmesi için 2028 yılını işaret ettiğini de elbette atlamadık. Bu çelişkili ifadeler bana şu fıkrayı anımsattı:
Çocuk babasına sormuş;
“Baba bizim fakirlik ne kadar sürecek?.”
Babası cevap vermiş;
"40 gün sürecek oğlum."
Çocuk tekrar sormuş;
"40 gün sonra rahata erer miyiz?"
Baba yanıtlamış;
"Yok. Fakirliğe alışırız."
İş Bankası Genel Müdürünün bu dokuz ayı ne zaman başlıyor o da ayrı bir muamma ama bakın sadece Ocak ayı 2024 bütçe açığı rakamları bile işimizin öyle söylendiği gibi 9 ayda düzelebileceği konusunda hiç mi hiç umut vermiyor. Çünkü 2024 bütçe açığı aylık bazda 151 milyar TL'ye ulaşmış durumda. 2022'de ise yıllık bütçe açığı 139 milyar TL idi.
Bu büyüklükteki bir bütçe açığıyla enflasyonla mücadele edilebilir mi?
Bir iki söz de şu 3 bin TL olarak ilan edilen, emekli ikramiyesiyle ilgili söylemek isterim. Yıllardır tıpkı emekli maaşları gibi bayram ikramiyesi de enflasyon karşısında eridi gitti çünkü. Bakın emeklilere ilk defa Haziran 2018'de emekli ikramiyesi ödenmeye başlanmıştı. O zaman da 1000 TL'lik bayram ikramiyesi, o günkü dolar kuruyla 212 dolar ediyordu.
Bugünkü gelen zam ile emeklinin Ramazan ve Kurban Bayramı'nda alacağı bayram ikramiyesi 3000 TL oldu. Bugünkü kurla 97 dolar ediyor.
2018'in alım gücüne dönmek istersek bugün 212 dolar, 6 bin 871 TL ediyor olması gerekirdi.
Parasını ve servetini yanlış yönetmenin sonucu işte bu! Çünkü parasını ve servetini yanlış yönetmenin bedelini kişilerin kendisi öder.
Ülke ekonomisini yanlış yönetmenin bedelini ise bütün toplum öder.