Mart ayında yapılacak yerel seçimlere 4 ay kala CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nu sürpriz bir şekilde koltuğundan eden Özgür Özel'in genel başkan seçilmesiyle birlikte, sadece vatandaşın değil, Cumhur İttifakı üyesi partilerin de kafasında tek bir soru var?
Yerel seçimlerde İYİ Parti ve CHP arasında yeniden bir ittifak kurulur mu?
28 Mayıs seçimlerinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu'na ağır eleştirilerde bulunarak, kapıları kapatan ve her fırsatta kendi adaylarıyla seçime girecekleri mesajını veren Meral Akşener, Özgür Özel'in genel başkanlığında CHP ile yeniden ittifak için masaya oturur mu?
Aslında herkesin bildiği gerçek şu ki: Muhalefet partileri, özellikle de CHP ve İYİP ittifak olmadan yerel seçimlerde belediye başkanlıklarını kazanmaları mümkün değil ya da çok zor bir ihtimal. Özellikle de büyük şehirlerde.
Bu nedenle de ittifak yapmalarından başka bir çare görünmüyor. O yüzden hem Özgür Özel'in kazanması için tüm İstanbul İl Örgütü ile birlikte mücadele eden Ekrem İmamoğlu'nun, Meral Akşener ile ittifak için yeniden köprü kurmasından başka bir yol görünmüyor.
CHP'nin 38. Olağan Genel Kurultayı'ndan sonra alınan sonuçlarla ilgili il kongresinde de 'değişim'den yana tavır koyan CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ da bu gerçeğin altını çiziyor. Kurultay sonrasında CHP'nin en üst düzey karar alma organı olan Parti Meclisi'ne Samsun'dan giren tek isim olan Nazan Yurttutan Güneysu ile birlikte Ankara dönüş yolunda sorularımı yanıtlayan Özdağ da kurultayda ortaya çıkan değişimi parti tabanlarını ortak hareket etmeye zorlayacağının altını çizdi. Özdağ, "Bu sonuç, parti üst yönetimini ittifaka zorlayacaktır. Ancak şu aşamada bu konuda bir çalışma var mı ben de bilmiyorum. Bir siyasetçi olarak bu benim öngörüm" diyor.
Mehmet Özdağ'ın dikkat çekici değerlendirmelerinden birisi de CHP'nin son kurultayının sadece CHP seçmenlerine değil Türkiye'ye yeniden umut veren ve bu doğrultuda CHP'nin iktidar yürüyüşünü kuvvetlendirecek bir kurultay olması. Demokratik bir genel başkan değişimin yaşandığı ender kurultaylardan birinin tüm Türkiye'nin gözleri önünde gerçekleştiğini dile getiren Özdağ, "CHP'yi Türkiye'nin ortak paydası yapabilme becerisini en iyi şekilde gösteren Sayın Kılıçdaroğlu, gerçekten de onurlandırılmayı hak eden, herkesin takdir etmesi gereken bir uygulamayı gerçekleştirdi. Şimdiki genel başkanımız Özgür Özel'in belirttiği üzere de CHP bu kurultayda, TBMM'deki 130 milletvekili 81 il başkanıyla kaybedeninin olmadığı, CHP'nin kazandığı bir kurultayı gerçekleştirdi. 'Ben de oradaydım' diyebileceğim bir kurultayı, çok kıymetli bir anı olarak gelecekte benden sonrakilere aktarabilme şansını yakalayabildiğim için kendimi çok şanslı görüyorum" diye konuşuyor.
Mehmet Özdağ, CHP'nin 38. Olağan Genel Kurulu'nun Samsun için önemini anlatırken, 14 Mayıs seçimlerinde, milletvekili sıralamasında ikinci sıranın Saadet Partisi'ne verilmesi nedeniyle yaşanan büyük hayal kırıklığını hatırlatıyor. Bu noktada kurultay öncesinde önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede Samsun'un hakkının yendiğini o yüzden Parti Meclisi'nde hakkının fazlasıyla verilmesini talep ettiğini dile getiren Özdağ, Özgür Özel'e de bu konuda CHP'nin Samsun'daki üyelerinin ve seçmenlerinin gönlünün kazanılması gerektiğini ilettiğini belirtiyor. Bu hassasiyetlerin karşılık bulduğunu gözlemlediklerini de aktaran Özdağ, "Değerli Milletvekilimiz Murat Çan ve Kadın Kolları Başkanımız Nazan Güneysu anahtar listede yer aldılar. Her ikisi de Parti Meclisi'nde girme hakkını kazanmış olmalarına rağmen Milletvekilimiz Murat Çan, kadın ve gençlik kotası nedeniyle son anda PM'ye giremedi. Bir sonraki kurultayda birden fazla yol arkadaşımızı partimizin politikalarının belirlendiği kararlarının alındığı parti meclisine gireceğine olan inancımız oldukça yüksek" dedi.
CHP'nin kurultay sonuçlarının Türkiye siyasi haritasında mevcut konumlanmaları yeniden şekillendirme ihtimalinin yüksek olduğunun altını çizen Özdağ, "CHP'nin bu kurultayı 22 yıldır Türkiye'ye fakirlik, baskı ve mutsuzluk üreten bir rejime karşı bir umut olmuştur. Ben bunu inanın bir CHP'li olarak söylemiyorum. Çağdaş demokratik değerlere inanan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak söylüyorum" görüşünü dile getirdi.
Evet, Mehmet Özdağ'ın açıklamaları böyleydi.
Bütün bu olan bitenlere daha geniş bir perspektiften içeriye doğru bakarsak; dünya değişiyor, bölgedeki dengeler değişiyor, bölgenin en genç nüfuslu ülkelerinden Türkiye de değişiyor. Özgür Özel'in CHP Genel Başkanlığı'na seçilmesi, Türkiye iç siyasetinde toplumun değişim isteğinin dışa vurumu gibi.
Bakalım gerisi nasıl gelecek?