Hatırlarsanız emekli ve memur maaşlarını belirleyen haziran ayı enflasyonu 3,92 ve yıllık enflasyon ise yüzde 38,21 olarak açıklanmıştı.
Bu verilerin açıklanmasının ardından da emeklilere yüzde 25 oranında zam yapılmasını da içeren torba teklif TBMM'de kabul edildiğinde, emekli zammının yalnızca kök aylığa yapılıp, Hazine'den sağlanan destek tutarının da arttırılmaması, sayıları 9 milyonu bulan en düşük gelir seviyesindeki emeklileri hüsrana uğratmıştı.
Üstelik memur maaşlarına yapılan 8 bin küsur lira tutarındaki seyyanen zamdan da yararlanamadılar.
Aradan daha bir ay geçmişken, üst üste gelen zamlar yetmiyormuş gibi Türk-İş'in açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı rakamları açıklandı.
En düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira.
Açlık sınırı 11 bin 658 TL.
Yoksulluk sınırı ise 37 bin 974 TL.
Türkiye Emekliler Platformu adıyla daha önce sosyal medyada bir araya gelen emeklilerin kurduğu platform, emeklileri temsil idin bir sivil toplum örgütü olma yoluna hızla ilerliyor.
Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Genel Başkanı Mehmet Öztürk de, dün malime gönderdiği açıklamasında içinde bulundukları durumu bütün çıplaklığıyla anlatmaya çalışmış, "Biz bu son zamlarla adeta açlığa mahkum edildik. 16 milyon emekli yoksulluk ve yokluk içinde" diyor.
Emeklilerin bu noktada iki önemli talebi var, birinci yüzde 25'lik zammında kök aylığa yayılması ve kamu çalışanlarına verilen 8 bin 77 liralık ilave ek ödemenin taban aylığa yansıtılarak emeklilere de verilmesi.
Mehmet Öztürk'ün söylediklerinde en beğendiğim cümlelerden birisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel bir ilkesine işaret ediyor. Diyor ki Mehmet Bey, "Sosyal devlet, vatandaşlarına çalışırken de emekli olunduğunda da onurlu bir yaşam sağlamakla mükelleftir."
Evet, kesinlikle doğru. Sosyal devlet olmanın gereği tam da budur zaten!
Umarım hükümet bu taleplerinizi dikkate alır ama ben hiç de umutlu değilim. Size bir sır vereyim; Türkiye'de enflasyon sorunu çözülmeden maaş artışı da yapsanız, yüzde 25'i kök aylıklara da bağlasanız yine kesin çözüm sağlanamaz. Olsa olsa birkaç ay kurtarılabilir.
Bakın zamlar hala sağanak gibi yapıyor. Bunun için yeni ekonomi yönetiminin bize gösterdiği, enflasyonun düşeceğini vadettiği tarih ne: 2025.
2025'e kadar bu enflasyon düşer mi?
Yapısal reformlar yapılmadığı sürece hiç zannetmem.
Velhasıl, önümüzdeki süreçte emekli de asgari ücretli de açlığa ve yoksulluğa devam edecek.