Beklentiler de zaten bu yöndeydi.
Merkez Bankası'nın dünkü toplantısından para politikası faizinin sabit olarak yüzde 45 seviyesinde kalması kararı çıktı.
Hafize Gaye Erkan'ın gidişinden sonra Merkez Bankası Başkanlığına atanan Fatih Karahan da zaten faizin sabit kalacağının işaretlerini vermişti. Karahan para politikasının gerekli sıkılık düzeyine ulaştığını, politika faizinin mevcut seviyede gerektiği müddetçe kalacağını, enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma görülmesi halinde parasal sıkılığın gözden geçirileceğini zaten açıklamıştı.
Görünen o ki seçime kadar böyle gidilecek.
Para Politikası Kurulu'nun 21 Mart’ta da bir toplantısı var ama bu toplantıda da yine bir faiz artışı olacağını düşünmüyorum.
Seçim çok büyük bir olasılıkla yüzde 45 faizle geçilecek.
Siz onu boş verin de asıl önemli olan seçim sonrasında ne olacağı?
Öncelikle belirtmem gerekir ki ben seçim sonrasında bir faiz indirimi beklemiyorum. Çünkü enflasyonun haline bakarsak hiç de böyle bir indirim havası görülmüyor.
Hatırlarsanız Hafize Gaye Erkan'ın açıkladığı 'faiz indirim şartları' arasında aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanması ve enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınlaşması vardı.
Enflasyonun ana eğiliminde bir düşüş olmadığına ve enflasyon beklentileri de tahmin aralığına yaklaşmadığına göre, yüzde 45’le yola devam edilecek.
Burada asıl önemli olan enflasyonun durumu. Enflasyonun durumu derken şunu demek istiyorum; enflasyonla gerçekten mücadele edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Tüm mesele bu.
Çünkü şimdiye kadar enflasyonla mücadele ettiğimiz falan söylenemez. Bunun için de tahmin edersiniz, hükümetin önündeki en büyük engel seçimlerdi.
Acı reçeteyi vatandaşa yutturacak olan önlemler daha torbadan çıkarılmadı çünkü…
Hala şu seçim bir geçsin, ondan sonra görün siz enflasyonla nasıl mücadele ediliyormuş.
Ha bunun için de bir koşul daha var elbette. Sandıktan kimin güçlü çıkacağı. Hele de İstanbul, Ankara seçimlerinden.
Eğer hükümet İstanbul ve Ankara gibi kaybettiği büyükşehirleri yeniden ele alırsa, hiç boşu boşuna bağırıp çığırmayın kimse önünde duramaz.
Gelsin her türlü ekonomik önlemler. Yani ek vergiler, harçlar, cezalar…
Hele şu 31 Mart bir geride kalsın.
Hele şu seçimi bir atlatalım…
Hele bir takke düşsün kel görünsün.
Siz asıl o zaman görün enflasyonla nasıl mücadele ediliyormuş!