Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'deki saldırıları nedeniyle Filistin halkına soykırım yapıldığı iddiasıyla açılan davayı bu hafta görüşmeye başlayacak.
Mahkemeye başvuruyu yapan ülke ise Güney Afrika…
Neden Güney Afrika diye sorarsanız; Gazze'deki Filistinliler ulus devlet olarak tanınmadıkları için ICJ'ye erişemiyor ve davaları onlar adına başka ülkeler açıyor.
Güney Afrika'nın 84 sayfalık başvurusunda ise İsrail'in yaptıklarının "soykırım" özellikleri taşıdığı, çünkü niyetin "Gazze'deki Filistinlilerin önemli bir kısmını yok etmek olduğu"na vurgu yapılıyor.
1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi'ne göre soykırım, “bir ulusal, etnik, ırksal ya da dini grubun kısmen ya da tamamen yok edilmesi” amacıyla girişilen eylemleri içeriyor.
Devletler ya da kişiler 'soykırım' yapmak suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanabiliyor.
Soykırım suçundan şimdiye kadar hüküm giyen ilk kişi, 1994'te 800 bin Tutsi'nin öldürüldüğü katliamdaki rolü nedeniyle, 1998'de BM destekli Uluslararası Ruanda Ceza Mahkemesi'nde (ICTR) yargılanan Ruandalı Hutu Jean-Paul Akayesu oldu.
Uluslararası Adalet Divanı'nda halen davası devam eden bir ülke de Myanmar. Gambiya, 2017'de bir milyon Arakan Müslümanı Bangladeş'e kaçmaya zorlandıktan sonra, Müslüman ülkeler adına Myanmar'ı soykırımda bulunmakla suçladı.
2023 sonlarında da İngiltere, Danimarka, Fransa, Almanya ve Hollanda, Kanada'yla birlikte davaya müdahil olma başvuru yaptı.
Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in eylemlerinin soykırım olarak karara bağlanıp bağlanmayacağına ilişkin yaygın kanı; Dünyada hiçbir mahkemenin İsrail'i suçlu bulamayacağı, İsrail'in arkasında ABD ve AB'nin olduğu yönünde.
Konu Müslümanlara yönelik soykırım olduğunda Uluslararası Adalet Divanı'nin herkesi memnun eden bir karar aldığını söyleşebilmek hakikaten zor.
Bu konuda en önemli örnek, Srebrenitza katlikmı. Mahkeme geçmişte Bosna'nın yaptığı başvuruda ise Sırbistan ya da Eski Yugoslavya'nın Srebrenitza'da doğrudan soykırım yaptığı iddiasını reddetmiş ancak mahkeme bunun yerine Sırbistan'ı soykırımı önlememekten ve üst düzey bir generali teslim etmemekten suçlu bulmuştu.
Yine 2017'de Uluslararası Eski Yugoslavya Ceza Mahkemesi (ICTY) eski Bosnalı Sırp komutan Ratko Mladic'i, emrindeki askerlerin 1995'te 8 bin Müslüman erkek ve erkek çocuğunu öldürdüğü Srebrenitza katliamı nedeniyle soykırımdan suçlu bulmuştu.
Şimdi benzer bir karar İsrail için de alınabilir diye düşünüyorum. Şüphesiz bu konuda hedefte olan isim elbette ki Netanyahu olacaktır.
Ülkesinde yolsuzluk suçlamalarıyla yargı önüne çıkması beklenirken, 7 Ekim 2023'te Hamas militanlarının Gazze'den çıkıp, 1200 İsrailli'yi öldürmesi ve 200'den fazla kişiyi de rehin almasıyla Gazze'de büyük bir katliama girişen Netanyahu'nun, kendi ülkesinin mahkemelerinden kaçmayı başarsa da Uluslararası Adalet Divanı'nda hesap vereceğine inananlardanım ben…
İsrail Netahyahu'nun talimatlarıyla 7 Ekim'den bu yana hava saldırıları düzenledi, kara saldırısı başlattı ve Filistinlilere Gazze Şeridi'nin güneyine geçmeleri talimatı verdi. Yakıt ve gıda teslimatlarını da kısıtladı.
Hamas yönetiminin Sağlık Bakanlığı şu ana dek çoğu kadın ve çocuk 22 binden fazla kişinin öldürüldüğünü söylüyor.
Er ya da geç Netahyahu mutlaka yargılanacak. Bu insan kasabı tarih sayfalarına adını kara harflerle çoktan yazdırdı bile. Sadece Müslümanlar değil bütün insanlık, sadece bugün değil gelecekte de Binyamin Netanyahu'yu her zaman öfkeyle ve nefretle hatırlayacak!
***
TÜSİAD KONUŞTU: Bugünlerde TÜSİAD'ın ekonomiye ilişkin değerlendirmelerini sıklıkla duymaya başladık. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan bu kez Gazete Oksijen'e konuşmuş ve makro ekonomide son yıllarda yapılan hataların ülkeye ağır bir fatura ödettiğini söylemiş. Turan'ın Bakan Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarına tam destek verdiğine de dikkat ettim. Ancak hepimizin ssöylediği gibi patronlar ad sadece enflasyonla mücadele etmenin yeterli olmadığını düşünüyor. Türkiye'nin en zenginlerinin temsilcisi Turan, yatırım çekebilmenin en önemli unsurlarını eveleyip gevelemeden de söylemiş: Hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla etkin işlemesi.
TÜSİAD daha ne desin! Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla!
***
Gazeteci toplumun gözü, kulağıdır. Toplumu körleştirmek, sağırlaştırmak isteyenler basın mensuplarına düşman olurlar. İşkenceyle öldürülen gazeteci Metin Göktepe'yi, sonsuzluğa göçüşünün yıl dönümünde sevgiyle anıyorum.