Tarih 29 Ekim 2023.
Yani iki ay önce. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yıldönümü.
Türk halkı ellerinde bayrakları ile sokaklarda, caddelerde, meydanlarda büyük bir coşkuyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümünü kutladı.
Özellikle de bu ülkenin resmi yayın kuruluşunun Gazze'deki İsrail bombardımanını gerekçe göstererek cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarını hafifletmesi, hepimize derinden üzmüştü.
Türk halkının ise cumhuriyet coşkusunu hafifletmeye tahammülü yoktu.
100 yıllık cumhuriyeti 'parantez arası' olarak görenlere de yine Türk halkı cevabını verdi ve
Cumhuriyetin hiçbir paranteze sığmayacak kadar büyük olduğunu sadece cumhuriyeti küçümseyen kafalara değil, bütün dünyaya gösterdi.
Türk halkının konu cumhuriyet ve Atatürk olduğunda hele de bu değerlerine bir saldırı olduğunda en yüksek perdeden tepki verdiği sayısız örneğinin en sonuncusunu ise Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 'oyna-tıl-mak' istenen Süper Kupa maçı skandalında yaşadık.
Hangi akılla bu maçı Riyad'da oynatmak itediler, kimden çıktı bu fikir, amaç neydi, bu konulara girmek istemiyorum. Zaten iki gündür herkes, her şeyi söyledi.
Yaşanan skandalı elbette tarih yazacak ama Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un, Atatürk resimli formalara Suudların izin vermeyeceklerini söylemelerinin ardından ettiği şu laflar da hafızalardan hiç çıkmayacak:
‘Ne demek Atatürk yok? Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok.’
Bu köşeden ben de Fenerbahçe ve Galatasaray camiasını candan kutluyorum; Atatürk'ün Türkiye demek olduğunu dost, düşman herkese göstermiş oldunuz.
Süper Kupa maçı Atatürk'ün Milli Mücadeleyi başlattığı Samsun'da oynansa, çok güzel bir final olur diye de düşünüyorum. 19 Mayıs Stadyumu'nun ışıklarını Yılport Samsunspor daha o skandal gecede yakmıştı. Gelin bu büyük coşkuyu Samsun'da yaşayalım, bu onur en çok Atatürk'ün kenti Samsun'a yakışır.
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim; sosyal medyada, zaman zaman kimi İslami yazar, gazeteci gibi tiplerin "Araplar ve Türkler tek millettir" laflarına denk gelirdim. Riyad'da görüldü ki bu laflar onların hayalleriymiş.
Ne tek milleti! Meğer adamların 'Ne mutlu Türk'üm diyene' sözüne bile acayip alerjileri varmış.
Türkler ve Araplar tek millet öyle mi?
Eeee safsata da bir yere kadar elbette!
***
Dönüm noktaları, ister H. İsa'nın, ister Hz. Muhammed'in doğumuyla başlasın, isterse Karagöz'ün kellesinin vurulmasıyla ya da Nuh tufanıyla, altında yatan derin anlama bakmamız gerekir.
Kozmik şölenin, evren semahının kutsanması yatar bu coşku ve kutlamanın altında; Evrenle bir olma bilinci ve sezgisidir bu. 150 bin yıldır hatta bir milyon yıldır; yaşam, güneş sistemi, samanyolu galaksisi hatta bilinen evrenin en şık en yakışıklı gezegeni yaptı dünyayı. Ve bilinen evrende yalnızca dünyada biz insanlar kutluyoruz bu evrensel semahı.
Yaşamın tek bilinçli temsilini üstüne almışlığın derin, ağır sorumluluğuyla, coşku ve tutkuyla selam yolluyoruz yıldızlara, gezegenlere, galaksilere.
Mutlu yıllar. 2024 ülkemize ve dünyamıza barış ve mutluluk getirsin!