14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yeni ekonomi yönetimi 'ortodoks' politikalara döndüğünü açıkça gösterdi ve şimdiye kadar politika faizini 5 kez artırarak, yüzde 8.5'tan yüzde 35 seviyesine kadar çıkardı.
Merkez Bankası faizi yükseltince, bankalar da tüketici kredisi ve kredi kartı faizleri başta olmak üzere kredili mevduat hesabı faizlerinde de artışa gitti.
Faizler yükseldi ama vatandaşın tüketime dayalı bireysel borçluluğunda hiçbir azalma olmadı, aksine yüksek oranlı artışlar yaşanıyor.
Nereden mi biliyorum…
BDDK'nın verilerini incelerseniz görürsünüz. BDDK'nın verilerine göre bu yılın ocak-eylül döneminde bireysel kredi kartı borcu geçen yıla göre yüzde 180,2 artışla 348,2 milyar liraya ulaşmış durumda.
Eğer takip ediyorsanız; Merkez Bankası’nın haziran ayından itibaren politika faizinde yaptığı artışların ardından kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarında faiz oranlarının yüzde 1,36 ve yüzde 1,66’dan yüzde 3,66 ve yüzde 4,72’ye çıkmasına neden oldu.
Yine BDDK'nın verilerine göre KMH borcu en fazla artan il Hakkari, bireysel kredi kartı borcu en çok yükselen il ise Diyarbakır'mış.
Birçoğunuzun Samsun'da durumun ne olduğunu merak ettiğinizi biliyorum. BDDK'nın Fintürk verilerine göre; geçen yılın ilk 9 ayında Samsun'da bireysel kredi kartı borcu 5 milyar 70 milyon 152 bin TL'ydi.
Bu yılın ilk 9 ayında ise bireysel kredi kartı borcu 14 milyar 66 milyon 422 bin TL'ye ulaşmış durumda. Yani geçen yıla göre faizlerdeki yüksek artışa rağmen borçlanma oranı yüzde 177,44 oranında arttı.
Aynı durum kredili mevduatlar için de geçerli.
Kredili mevduat demek, hesabınızda para olmasa dahi limit tutarınız dahilinde nakit para çekebileceğiniz hesap anlamına geliyor.
Geçen yıl Samsun'da bu hesaplardan yapılan borçlanma 776 milyon 626 bin TL'ydi. Bu yılın ilk 9 ayında ise adeta rekora koştu ve 2 milyar 232 milyon 949 bin TL'ye ulaştı. Kredili mevduat hesabı kullanımındaki artış buna göre yüzde 187,52'yi buldu.
Yani vatandaşın alım gücü öylesine azalmış durumdaki, kredi kartı ve kredili mevduat faizleri çok yüksek oranda artmasına rağmen, elinde para olmadığı için kredi kartına ya da avans hesabına sarılmış durumda.
Sadece Samsunlu bu durumda değil elbette. Türkiye’nin tamamı neredeyse bu şekilde. Bireysel olsun şirket olsun Türkiye’nin yüzde 83’ünün kart borcu artışı yüzde 150-200.
Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Böyle bir ortamda bankalar karlarına kar üstüne kar katarken, çalışanlar, emekçiler ve dar gelirliler ise bankaların kucağına düşmüş halde.
Hepimiz yemeyip içmeyip, bankalara çalışıyoruz!