Üniversite tercihleri ve üniversitelerin tanıtım günleri başladı. Binlerce genç ve aileleri heyecanlı. Gençler aile ve ortaöğretim ortalarımdan bambaşka bir dünyaya açılacaklar.
Bugüne kadar hep girdikleri sınavlarda sayı ve puanla bir yerlere geldiler. Ama artık en iyi ve en iyi yerde olmak için sadece sayı ve puan yetmeyecek. Çalışmaları, ekip olma, etik olma, karakterleri ve kendi emekleri onları bir yere taşıyacak.
Üniversiteler en üst seviyede eğitim verilen, araştırma yapılan ve bilgi üretilen kurumlardır.
Orijinal latince universitas kelimesi genel olarak "tek bir vücut, bir toplum, şirket, topluluk, lonca, şirket vb. ile ilişkili bir dizi kişiyi" ifade eder.
Kentsel yaşamın ve orta çağ loncalarının baş gösterdiği sırada, "prensler, papazlar veya bulundukları kasabalar tarafından verilen tüzüklerle genellikle güvence altına alınan toplu yasal haklara sahip öğrenci ve öğretmen dernekleri" ortaya çıktı. Dolayısıyla kelime anlamı buradan gelmektedir.
Fransızca université "üniversite" sözcüğünden alıntıdır. "1. lonca, tüzel kişilik, birlik, 2. 13. yy"da Paris, Oxford ve Cambridge"de öğrenci ve öğretim üyelerinin haklarını korumak üzere kurulan loncalara verilen ad" sözcüğünden alıntıdır.
Modern anlamda günümüzdeki üniversiteleri tanımlamak için kullanılan universitas magistrorum et scholarium yani kabaca "öğrenciler ve öğretmenler topluluğu" anlamına gelen cümleden alınmıştır.
Yani Avrupa’nın ortaçağ karanlığında bilimi ve bilgisini korumak ve yaymak için hayatlarını, geleceklerini ortaya koyan öğrenci ve öğretmenleri korumak ve bir arada bilim üretip büyümek için kurulmuş ve kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde üniversite kavramı dârülfünun sözcüğü ile ifade edilmekteydi.
Günümüzdeki üniversitelere temel oluşturan ilk kurum Antik Yunan filozofu Plato'nun MÖ 4. yüzyılda kurduğu Akademi'dir. Antik Atina kentinin dışında bulunan "Akademi" adlı bölgedeki gymnasium'un yakınlarında Plato'nun sahip olduğu bir arazide, o ve onun gibi felsefe, bilim, tarih ve sanatla ilgilenen bir grup insanın düzenli toplantılarıyla tahminen MÖ 387'de başlamıştır.
Öğrenci öğretmen ayrımları bulunmayan, belirli bir ders programı ya da konu sınırlaması olmayan, en azından Plato'nun zamanında belirli bir doktrini savunmayan Akademi, büyük ihtimalle ortaya atılan problemlerin birlikte tartışılarak çözülmeye çalışıldığı bir yerdi. Yani içinde bulundukları toplumun ve toplulukların hayatlarını sorgulayan ve sorunların düzenli olarak tartışıldığı bir kurum haline gelmesiyle kendini olgunlaştırmıştır.
Bu okul en az üç yüzyıl aynı yerde faaliyete devam etse de zaman içinde karakteri değişmiş, bu süre zarfında Plato'nun öğrencisi Aristo gibi pek çok filozof burada bulunmuştur.
Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Akademisyenleri ve Sağlık Politikaları Masası olarak, üniversitelerimize yeni başlayacak kardeşlerimiz şunları unutmasınlar;
1. Üniversite size kendinizi geliştirmeniz için özgür ve özgül; yani yetişmek istediğiniz alanda size dünyanın kapılarını açacak bir eğitim ortamı hazırlayacak.
2. Üniversiteye ilk başladığınızda bazen hayal kırıklığı ve sanki yanlış tercih yapmış hissi yaşayabilirsiniz. Ki bu insan psikolojisinde doğal bir durum. En kısa zamanda bu duygudan kurtulun ve kendinizi çıkmazda hissetmeden en doğru kararı verin. Şunu unutmayın; üniversite size bir diploma değil, iyi bir gelecek kurmanızı sağlayacak anahtarı verecek. Kapıları siz açacaksınız. Güçlü ve kararlı olun.
3. Size ilk dersiniz benden olsun. Bilginizi ve tecrübenizi paylaşın. "Paylaştığın senindir, sakladığın değil." ve "Birleşip yükselmek, yükselip birleşmekten iyidir." Siz yeni sınavdan çıktınız ve bir örnek vereyim.
4. Son olarak; "doğruyu ve yanlışı ayırın, kimseye zarar vermeyin, kendinize zarar verdirtmeyin ve ülkemizin geleceği olduğunuzu hiç unutmayın."
Sevgi ve sağlıkla kalın...