Atakum Kent Konseyimizin paydaşı olarak düzenlenen;
1. Karadeniz Çevre Çalıştayı, Atakum Belediyesi Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezi’nde 2 gün boyunca devam edecek. Duayen kent bilimci, araştırmacı ve yazar Prof. Dr. Ruşen Keleş hocamızın açılışını yaptığı bu çalıştay bölgemizde bir ilk. Güzelliği, doğası, insanı ile şiirlere şarkılara filmlere dizilere konu olmuş tek coğrafi bölgemiz.
Size çevre ve sağlık ile ilgili iki hikaye anlatayım.
Yurt dışında bize en çok sorulan soru; Türkiye'de kanser vakalarının neden çok olduğudur. Hakikaten Türkiye'de hemen hemen her ailede bir kanser vakası var. Biz bunu şöyle açıklıyoruz. Ülkemizde insanlarımız tomografi, MR, vb. görüntüleme ve tanı yöntemlerine kolayca ve hızlıca ulaştıkları, devletimizin sosyal devlet olduğu için tanı ve tedavi için tüm masrafları karşıladığını ve ailede kanser şüphesi olan bir bireyin ailenin manevi ve duygusal yaklaşımları için kanser vakalarımızın fazla olduğunu söylüyoruz.
Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde devletin bu imkanları karşılamadıkları ve kişinin kendi sigorta sistemi ödersin ancak tanı ve tedaviye ulaşabildikleri için bu fark olduğunu söylüyoruz.
Ama ülkemiz içinde kanser vakalarına baktığımızda Karadeniz bölgesinde kanser hastalarının çok daha fazla olduğunu görüyoruz. Hemen hemen her Karadeniz ailesinde bir kanser hastamız var. Çevresel faktörler bunda fazlası ile etkili ve halen tartışma konusu olarak kalmaya devam ediyor.
İkinci hikaye ise; bir toplantı için Trabzon'da gittiğimde yaşadım. Toplantı öncesi otelde lobide yanıma 60 yaşında bir hanımefendi oturdu. Sohbet etmeye başladık. Kendisi Filistin doğumlu ve Ürdün'de devlet hizmeti yapmış ve emekli olmuş. Yanımıza 4 genç daha geldi ve hanımefendinin çocukları imiş. 4 çocuğu da Dubai'de çalışıyormuş ve orda onlarla yaşıyormuş. Hafta sonları düzenli aralıklarla Trabzon'a geliyorlarmış.
Ben şaşkınlıkla sordum; "Bizim ülkemizden Dubai'ye tatile gidiyorlar. Siz niye hafta sonları geliyorsunuz dedim."
Kadın bana verdiği cevap: "Şu etrafınıza baksanıza. Yemyeşil ve yaz olmasına rağmen serin rüzgarlar esiyor. Havası çok güzel, tertemiz ve oksijen almaya geliyoruz dedi. Biz Ortadoğu’da alışveriş merkezlerinde, evlerde ve işyerlerinde yapay olarak yaptığınız temiz havada, siz doğal olarak yaşıyorsunuz.”
Sonuna kadar haklı.
Her ne kadar gecikmiş bir toplantı olsa da Karadeniz bir marka. Ruhun, duygunun, doğanın ve insanın tek kelimeye sığmış hali.
Yarınlara bozulmadan kalması için yapılan her şeye ihtiyacımız var. Gecikmiş bir çalıştay olsa da halen geç değil.
Sağlıklı bir çevrede, sağlıkla kalın.