'Türkiye'nin 100. yıldönümünde' hem 13. cumhurbaşkanı hem de 28. dönem TBMM milletvekillerinin belirleneceği tarihi seçimin 'mayıs' ayında yapılacağı hemen hemen artık belli oldu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü Kızılcahamam Kampı’nda yaptığı açıklamalardan sonra bu tespiti 'net' bir şekilde söyleyebiliriz.
Geçen haftaki grup toplantısında da "Seçim ister zamanında yapılsın isterse erkene alınsın, biz iki seçeneğe de varız ve hazırız" mesajını veren Bahçeli, dün toplanan Kızılcahamam Kampı’nda da '15 Ocak' tarihi itibariyle seçim startını verdiğini açıkladı.
Kulislerde konuşulan, erken seçim için dillendirilen iki tarih var. Biri 30 Nisan, diğeri ise 14 Mayıs.
Tarihi seçimlerin erkene alınacağının artık belli olmasının ardından gözler uzun bir süredir cumhurbaşkanı adaylarını açıklaması beklenen 6'lı masaya çevrilmiş durumda.
Altılı masa bu ayki toplantısını, 26 Ocak Perşembe günü İYİ Parti’nin ev sahipliğinde yapacak. Bu toplantıda ortak politikalara son şekli verilecek.
Dananın kuyruğu ise şubat ayının ilk yarısında Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılacak toplantıda kopacak. 12’nci toplantıda, Millet İttifakı da artık cumhurbaşkanı adayını kesinleştirecek.
Kulislerde 6'lı masanın cumhurbaşkanının kim olacağını ise şubat sonunda İstanbul da düzenlenecek ortak mitingde açıklaması ve seçim startını da vermeleri bekleniyor.
Peki, aday kim olacak?
CHP yönetiminin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş konusundaki tavrı bilindiğinden, Kemal Kılıçdaroğlu ismi altılı masanın odak noktası olmaya devam ediyor.
Her ne kadar Meral Akşener'in bu konudaki çekinceleri bilinse de, Ali Babacan'ın 'Ben de varım', Ahmet Davutoğlu'nun 'eşit imza yetkisi' çıkışları 6'lı masayı zorlasa da, kulislerde Kılıçdaroğlu'nun adaylığının şubat ortasına kadar kesinleşmesi bekleniyor.
Öte yandan Ahmet Davutoğlu'nun son çıkışlarına rağmen, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bir bakanlık ve milletvekilliği konusunda masada anlaşma sağlandığı da yine kulislerde konuşuluyor.
Sonuç olarak 6'lı masanın uzlaşmak ve anlaşmak 'zorunda' olduğu da üzerinde anlaşılan bir gerçek. Hangi parti lideri geri adım atarsa, bu tutumunun partisinin siyasi geleceğini belirlemede etkili olacağı yorumları yapılıyor. Masada kriz çıkması halinde, krizi çıkaran liderin siyasi olarak 'intihar' etmiş olacağı da biliniyor.
Seçim konusunda tartışılan diğer bir konu da yeni cumhurbaşkanının birinci turda mı ikinci turda mı belli olacağı konusu.
Seçim birinci turda bitecek mi?
İkinci tura kalırsa, oyuna yeni aktörler de girecek mi?
Çünkü bu noktada HDP'nin yanı sıra diğer siyasi partilerin devreye girmesi söz konusu olacak. Bu da ittifaklarda yeni müzakere başlıklarının devreye girmesi anlamına geliyor.
Sonuç olarak Türkiye, tarihinin belki de en önemli seçimlerine doğru hızla ilerliyor. Önümüzdeki günler çok daha hareketli geçecek.
***
Türkiye'nin en önemli şairlerinden Nazım Hikmet Ran'ın dün doğum yıldönümüydü. Türkiye siyasi tarihinde kişilik olarak en çok sevdiğim ve en çok önemsediğim dört adamdan biridir Nazım Hikmet. Özgürlük ve bağımsızlık kadar özgür ve bağımsız kişilik de onlarda simgeleşmiştir çünkü. Bu ülkede Kuvayi Milliye ruhu hep yaşıyor. Bu ülke halkın kurduğu bir ülkedir. Hikmet Kıvılcımlı'nın, Mustafa Suphi'nin, Deniz Gezmiş'in, Nazım Hikmet'in, Mehmet Akif Ersoy'un, Mustafa Kemal Atatürk'ün, anti-emperyalistlerin, bağımsızlığı karakterinin temeli olarak gören, satılmamış aydınların ve satılmamış bir halkın ülkesidir. İyi ki doğmuşsun büyük usta!