Kurupelit Marina'nın bulunduğu kıyıdaki belediyeye ait tek alan. Samsun Büyükşehir Belediyesi bu bölgeyi ticaret alanına çevirdi. Otel alanı olarak belirledi. İhale açıp satmayı planlıyor. İlk ihaleye katılan olmayınca, iptal edildi. Şimdi ikinci kere satmak için harekete geçti.
Halbuki Atakum'da belediyeye ait yeşil alan olarak kalması gereken son yer. Diğerlerinin hepsi zaten satıldı. Atakumlular tepkili. Üstelik iptal davası mahkemede devam ediyor. Ama belediye başkanı kararlı. Yine de satacak.
Atakum Marina. 27 milyon dolar masrafla yapıldı. Ancak giriş yönü yanlış olunca marinanın içi de derelerin getirdiği kumlarla doldu. Marinayı yosun kapladı, kokmaya başladı. Mühendislik işleriyle yanlışı düzeltmek mümkün diyorlar. Ama şimdiki Samsun Büyükşehir Belediyesi yönetimi biz burayı doldurup yeniden yeni bir marina yapacağız diyorlar. Üstelik seçime 8 ay kala…
Atakumlu yine tepkili. Üstelik burayla ilgili alınan kararlarla konusunda yine mahkeme süreci iptal kararlarıyla çıkıyor.
Bu kez Samsun'un doğu bölgesindeyiz. Belediye bu bölgeyi de içine alan bir Millet Bahçesi için kolları sıvıyor. Samsun'da zaten bir millet bahçesi var. Olsun biz burayı da millet bahçesi yapacağız diyorlar.
Ama mahkemeler bu projeye dayanak oluşturan meclis kararlarını da iptal ediyor. Millet Bahçesi kararı iptal oluyor. Bu yetmezmiş gibi Büyükşehir burayı kiraya veriyor. İşletmeci 'belediyeden aldım' diye buraya yatırım yapıyor ama bir bakıyor tesisi kiraladığı, mülk sahibi olan belediye gelip, kaçak yapı diye mühürlüyor. Fıkra gibi. İşletmeci haklı olarak şimdi tazminat davası açmaya hazırlanıyor.
Samsun'un orta göbeğindeyiz şimdi de. Yine kıyı bölgesi. Eskilerin Bafra garajı diye adlandırdıkları bölge. Halbuki bu bölgeyi eski Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, bin bir güçlükle temizleyip Kültür Park adı altında büyük bir yeşil alan olarak Samsun’a kazandırmıştı. İmar durumunu da yeşil alan, park alanı diye tescillettirmişti.
Yeni başkan burayı doldurmayı da kafaya takıyor. Önce ALO 153 Kent Yönetim binası diye bir şey konduruyor ardından da İlçe Transfer İstasyonu'nu. Neden, seçimlerden önce söz vermiş, ilçelerden alışverişe hastanelere gelenler mağdur olmasınlarmış.
Yeşil alana bu yerler yapılmaz diye karşı çıkıyorlar. Üstelik dava yoluyla bütün planlar iptal oluyor. Başkan bu kez de 'burası Millet Bahçesi'dir' diye Meclis’ten karar çıkarıyor. Tabii mahkeme bunu da kabul etmiyor. Tüm planlar iptal oluyor.
Atakum'daki defalarca mahkeme kararıyla durdurulduğu halde inşaatının kaçak olarak devam ettiği anlaşılan Yalı Kafe'nin yerine kondurulan beton yığınlarını falan hiç söylemiyorum bile.
Bir değil, iki değil, üç değil. Sonuç olarak; bir Büyükşehir Belediyesi düşünün 4,5 yıl içinde yaptığı projelerin hepsi mahkemelerce iptal edilsin.
'Ben yaptım oldu' mantığı ile Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi, imar hukukuna aykırı projelerle harcamış ve Belediye oldukça büyük bir şekilde tazminat ödeme riski ile karşı karşıya…
Şimdi sormak lazım. Samsun bu şekilde yönetilmeyi hak ediyor mu?
Cevabı verecek olan elbette ben değil, Samsunludur.
Mart 2024'te sandıkta hep birlikte öğreneceğiz Samsunlunun cevabını…