Ben başta olmak üzere kim bilir kaç kişi için büyük ve tatlı bir hayaldir karavan…
Doğa ile iç içe olmayı seven birçok kişinin hayallerini süsleyen, konfor, güvenlik, seyahat özgürlüğü, hepimizin karavan hayali kurmamızdaki etkenlerden sadece birkaçı…
Karavan seyahatleri ve karavanla kamp gün geçtikçe daha fazla ilgi çekiyor. Özellikle de hayatımızı kabusa çeviren korona virüs salgını sonrasında.
İstediğin yerde, istediğin ağacın altında, istediğin deniz kıyısında kısacası manzarasını ve koşullarını senin belirlediğin yerde güne uyanmak ve günaydın demek. Elbette müthiş bir duygu.
Amaaa…
Karavancıların özellikle de bizim ülkemizde karavanlarına tutkuyla bağlı olanların ne çok sorunu varmış da haberimiz yokmuş.
Dün pazar günü kahvaltısında yaklaşık 6 ay önce Samsun'da kurulmuş olan ve şimdiden 100'e yakın üyeye ulaşan Samsun Karadeniz Kamp ve Karavan Derneği'nin konuğuydum.
Dernek Başkanı Mümtaz Akıncı, Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Engin'in davetiyle gazeteci dostlarım Osman Kara ve Erdem Erol'un da bulunduğu kahvaltının asıl konukları ise Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu Genel Başkanı Leyla Özdağ, Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Çelikörs ve 30'a yakın karavan sevdalısıydı.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Doğuparka'ta bulunan Karavan Parkı'ndaki kahvaltıda, Büyükşehir Belediyesi Karavan Parkı Tesis Müdürü Erdal Yavuz da hem bizleri hem misafirlerini yalnız bırakmadı.
Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu Başkanı Leyla Özdağ ve beraberindeki dernek üyeleriyle yaptığımız sohbette, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Türkiye'nin doğa harikası olduğunu, kamp ve karavan turizminde de cazibe merkezi olması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiği konusunda görüş birliği içerisindeydik.
Leyla Özdağ, kamp ve karavanın özellikle son yıllarda pandeminin de etkisiyle daha popüler hale geldiğini belirtirken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile yaptıkları görüşmede ise üzerinde durdukları en önemli sorunun, karavan turizminin Türkiye'de gelişebilmesi için gerekli yönetmeliklerin ve kanunların çıkarılması olduğunu dile getirdi.
Gerek yurt içi gerekse yurt dışından gelen turistler için, oteller gibi tam donanımlı kamp yerlerinin olmasının önemine işaret eden Özdağ, "Nasıl ki oteliniz olmadığında yabancı turist gelmezse kamp yeriniz yoksa yabancı karavancılar da gelemez. Hem güvenli ortamlar oluşturmamız hem de karavan parkları yapmamız gerekiyor" diyor.
Karavan turizminin 'ana turizm dalı' olarak kabul edilerek motosiklet, bisiklet, oryantiring, tırmanış, fotoğrafçılık gibi yan turizm dallarının buluşma noktası olduğuna da işaret eden Özdağ, son yıllarda karavancıların Karadeniz'e olan ilgisinin de bir hayli arttığına dikkati çekiyor.
Bu kapsamda Karadeniz'de de karavan güzergahlarının belirlendiğini ancak kamp yerlerinin yeterli ve tam donanımlı olmadığına işaret eden Özdağ, bunun için de federasyon bünyesine aldıkları karavan derneklerinin yanı sıra, yerelde kalkınma ajansları, belediyeler ve yerel mülki idarelerle yapılacak ortak çalışmaların karavan turizminin Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de gelişmesine büyük bir katkı sağlanabileceğine işaret ediyor.
Türkiye'de başta yerel yönetimler olmak üzere diğer kamu kuruluşları da Leyla Özdağ ve federasyon yetkililerinin seslerine kulak verseler iyi olacak.
Çünkü pandemi bitse bile dünya turizminde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı öngörüsü turizmde yeni trendlerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Turizmciler Paris, Roma gibi popüler şehirler, binlerce insanın kaldığı büyük oteller, kalabalık turların artık pek tercih edilmeyeceğini, en büyük artışın doğa turları, kamp ve karavan turizminde gerçekleşmesini bekliyorlar.
Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik krizi de hesaba katarsak azalan gelirler ve pandemi dönemiyle birlikte insanların doğa, karavan ve macera turizmine eğilim gösterdiklerini söylemek mümkün.
Pandemi sırasında ve kriz döneminde iç ve dış turizm gelirlerine fazlasıyla bel bağlayan Türkiye, kamp karavan turizmini umarım uzun atlamaz ve bu sektörde en büyük dilimi koparabilmek için altyapı olanaklarını seferber eder.
Özellikle de doğa harikası Karadeniz'de…
..Yazınızdaki tesbitlerinize tamamen katılıyorum.Fakat yerel yönetimler bunun tam tersini yaparak daha önceki yıllarda serbestçe kalabildiğimizkaravan alanlarını bu yıl yasakladılar.Ör: Kumluca,Adrasan,Demre,Manavgat,Side,Edremit körfezinde;Ayvalık,Gömeç,Burhaniye vs..
Hırvatistan’da yıllık turizm gelirinin P si karavan turizmden geliyor. Fakat çok disiplinli bir denetim var ve kamp işleticilerine hiç taviz vermiyorlar.