Tarih 24 Ağustos 2007. Sabaha karşı başlayan ve iki saat süren sağanak yağmur kenti savaş alanına çevirdi.
Sel suları yollardaki asfaltı yerinden söktü, park halindeki araçları önüne katıp sürükleyerek birbirine çarptı.
Yüzlerce ev ve işyerini de su bastı. Elektrikler ve doğal gaz hatları koptu.
Bu felaketten tam 5 yıl sonra tarih; 3 Temmuz 2012. Yaz ortasında Samsun’u vuran sağanak yağış, felakete neden oldu. Canik ilçesinde Yılanlıdere yatağına yapılan TOKİ konutlarında 10 kişi hayatını kaybetti. Kirazlık’ta iki çocuk ve bir kadının cesedi bulundu. Sel, Mert Irmağı üzerindeki Yılandere köprüsünü yıktı. Park halindeki araçlar sele kapıldı.
8 Ağustos 2013. Samsun, Ramazan Bayramı'na sel ile uyandı. Atakum ilçesi, Canik'teki felaketten 1 yıl sonra sel sularına teslim oldu. Çok sayıda ev ve iş yerini su bastı. Samsun-Sinop karayolu trafiğe kapandı.
22 Temmuz 2014. Tekkeköy ilçesinde gece başlayan sağanak yağışla çok sayıda ev ve iş yeri sular altında kaldı. Sel nedeniyle ilçede köprüler yıkıldı, yollar ikiye ayrıldı. Birçok grup köy yolu kullanılamaz hale geldi. Tarlalardaki ekili ürünler zarar gördü.
24 Ağustos 2019. Bu kez selin vurduğu ilçeler Salıpazarı ve Terme'ydi. Salıpazarı'nda sele kapılan iki kişi yaşamını yitirdi. Samsun-Ordu kara yolu ulaşıma kapandı. Ev, iş yeri ve tarım alanlarında da büyük zarar meydana geldi. Sel sonrasında yıllardır yapılmayan Salıpazarı Barajı tartışma yarattı. Ödenek sorunu nedeniyle yapılmadığı ortaya çıktı. Sonra çalışma başlatıldı ama 2021 itibariyle bu baraj hala yapılamadı.
22 Ağustos 2020. Samsun'un Çarşamba, Salıpazarı ve Terme ilçelerinde şiddetli yağış etkili oldu. Gece boyunca devam eden şiddetli yağış sonrası çok sayıda iş yeri ve evi su bastı, araçlar sular altında kaldı. Bölgeye gelen mevsimlik tarım işçilerinin Yeşil Irmak kenarında kurduğu çadırları sel suları altında kaldı.
Ve önceki gün. Samsun’da sağanak yağış yine sele neden oldu. Atatürk Bulvarı başta olmak üzere İlkadım ilçesinde Çiftlik Caddesi, Çifte Hamam Caddesi, Atakum ve Canik ilçelerinde sağanak yağmur ile birlikte cadde ve sokaklar göle döndü. Bazı vatandaşlar sele kapıldı. Allah'tan can kaybı olmadı. Yüzlerce iş yerini su bastı.
Samsun neden yıllardır bunca felaketi üst üste yaşıyor?
İklim değişikliği mi, küresel ısınma mı, öngörülemeyen şiddetli yağışlar mı?
Hepsi tamam da asıl nedenin 'altyapı yetersizliği', hatalı projeler, doğaya müdahale eden yapılaşmalar, dolgular olduğu hiç mi aklımıza gelmiyor.
Kentsel planlama ile selleri önlemek mümkün değil mi?
Bu afetlerin oluştuğu tüm alanlara bakın, mutlaka insan elinin değdiği, geri dönüşümsüz zararların oluştuğu yerler.
Ya HES yapılmış ya taşocağı açılmış, ya dere ıslahları yapılmış ya da yol açılmış yerler.
Suyun, havanın, toprağın yapısıyla oynanmış yani.
Yeşil örtünün tahribi, ormansızlaşma, açılan arazi yolları, yanlış tarım uygulamaları, yanlış imar planları ve çarpık kentleşme.
Bazıları 'Doğanın intikamı' falan diyor ya ona da katılmıyorum.
Çevre kirliliği yaratacak sanayileşmeden uzak durmazsan, termik santrallerle havayı zehirlersen, ovanın ortasına santral kurmaya kalkarsan, güzelim ormanlarını siyanürle altın aransın diye katletmeye kalkarsan, dere yataklarına evler okullar, hastaneler, işyerleri yaparsan, altyapını güçlendirmezsen, dolgular yaparak yağan yağmurun denizle buluşmasını engellersen, doğa ne yapsın?
Böyle giderse gelecek kuşaklar şimdiki atalarının yani bizlerin hatalarının bedelini ödemek zorunda kalacaklar.
Ne demiş atasözü:
Baba eder, oğul öder!
Çok önemli bir konuya değinmişsiniz . Duyan gören bilen olur belki. Emeğinize teşekkürler.