Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF).
Her sene “Dünya Çocuklarının Durumu” başlığıyla çocuk yoksulluğuna ilişkin rapor hazırlıyor.
UNICEF’in Ekim 2021’de yayımladığı “Dünya Çocuklarının Durumu” raporuna göre, 2020 yılı itibarıyla dünyada 365 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.
Hatta kovid-19 pandemisiyle birlikte dünyada çocuk yoksulluğu artmaya başlamış durumda.
Çocuk yoksulluğunun ortadan kaldırılmasının oldukça uzak olduğunun tespit edildiği raporda dikkat çeken bir başka nokta ise, Türkiye’ye de atıfta bulunulması.
Rapora göre Ermenistan, Romanya, Sırbistan ve Türkiye, çocuk yoksulluğu konusunda 'endişe verici' ülkeler arasında yer alıyor.
OECD’nin son verilerine göre, çocuk yoksulluğu konusunda üye ülkelerin ortalaması yüzde 12,8 olarak açıklanırken, Türkiye’de bu oran yüzde 20’nin üzerinde.
Bunlar 'dış mihraklar', 'her türlü yalan veriyi söylerler' diyenleriniz de olabilir.
Yalan değil, onlar az bile söylemişler.
Bizim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in verileri durumun daha da vahim olduğunu ortaya koyuyor çünkü.
Bakın TÜİK, 20 Nisan 2022’de “İstatistiklerle Çocuk 2021” raporunu yayımladı. Cinsiyet ve yaş grubuna göre yoksul çocuk sayısı ve oranının da yer aldığı raporda 2020 yılı itibarıyla yoksul çocuk sayısı 7 milyon 378 bin olarak belirtildi.
2020 yılı için ise bu oran yüzde 32,1’e karşılık geliyor. 2021 ve 2022 ne oldu Allah bilir!
Durum böyleyken, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı pazartesi günü itibariyle başladı.
Türkiye’de her üç çocuğumuzdan biri, yani 7.4 milyon çocuğumuz asgari beslenme, barınma, sağlık koşullarından uzak, derin yoksulluk içindeler!
Yani, okula yarı aç yarı tok gidip, hiçbir şey yiyip içemiyorlar.
Hani bir okul sütü kampanyası vardı. 2019’dan bu yana o da yok. Okullar da artık süt de dağıtılmıyor. Sözde kendileri dağıtacaklardı ama durdurdular.
Meyvenin, sebzenin, etin, sütün, yumurtanın girmediği, alışveriş filelerinin çaresizlikle dolduğu şu günlerde, tüm ülkeye hızla yayılan yoksulluk en çok bugün ders başı yapan çocukları etkiliyor.
Ebeveynlerin bakım gücü azaldıkça ne oluyor biliyor musunuz?
Çocuklar eğitimden kopuyorlar, evlerinin geçimine katkıda bulunabilmek için çalışmaya gidiyorlar, bu da çocuk işçiliğini ve emek sömürüsünü tetikliyor.
Kız çocukları mı?
Onlar da hem çocuk işçi olma ya da erken yaşta evlenme riskleriyle karşı karşıyalar. Döndük mü 50 yıl öncesine…
Anlayacağınız, beslenme çantaları boşsa, o eğitimden bir fayda beklemeyin efendim.
Halbuki bu çocukların süt içmesi, yumurta, sebze, meyve, protein tüketmesi lazım.
Beslenme yetersizliği nedeniyle sağlık sorunu yaşayan çocuklarımızın sayısı her geçen gün artarken yetkililere sesleniyorum, ne olur daha fazla gecikmeden okullarda 'okul yemeği programı' başlatın!
***
Tarım Kredi Kooperatiflerine ait marketlerde 'fiyatları düşürün' talimatı anlaşılan yerini bulmamış.
15 Ağustos'ta ülke genelindeki 1400 Tarım Kredi Kooperatif marketi şubesinde, aralarında makarna, un, salça, süt, yumurtanın da bulunduğu 30'dan fazla üründe indirime gidildi gidilmesine de…
Üzerinden 1 ay geçmeden Tarım Kredi marketlerindeki indirimler ortadan kalktı.
Mesela; indirim sonrası 20,90 TL'ye kadar düşen 1 kilogram fasulyenin fiyatı 28,60 TL, indirimle 146,90 TL olan ayçiçek yağı ise 164 liraya yeniden yükseldi.
Cumhurbaşkanı'nı ancak 1 ay dinleyebilen Tarım Kredi'ye ne demeli bilemedim…
Okuldan uzaklaşan çocuklarımız kendilerini Dev canavarın kucağında bulabiliyorlar. UYUŞTURUCU