Birleşik Kamu-İş dün açıkladı.
Türkiye'de açlık sınırı 8 bin 223 lira, yoksulluk sınırı ise 24 bin 513 lira.
Yoksulluk sınırını geçebilmem için bile borç almam gerekiyor.
Sadece ben mi; emekliler, asgari ücretliler, günü birlik çalışanlar, bir zamanlar orta sınıfta yer alan meslek gruplarından milyonlarca insan.
Yüksek enflasyon nedeniyle dibine kadar yoksullaştık, yoksullaştırıldık.
Rakamlar bununla da sınırlı değil.
Raporda açlık sınırının ekimde bir önceki aya göre 556 lira artarken gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcamanın ise bin 580 lira artarak 16 bin 290 liraya yükseldiği bilgisi de yer alıyor.
Yaşamımızı sürdürebilmemiz, sağlıklı beslenebilmek için sadece et-balık-yumurtaya aylık olarak harcamamız gereken tutar da, son bir yılda 816 lira artarak bin 861 lira olmuş.
Durum böyleyken sağdan soldan Samsun'un çok büyük firmalarının bile artık işçi çıkarmaya başladığına ilişkin haberler gelmeye başladı kulağıma.
Samsun'da büyük fabrikalarından birinden geçtiğimiz günlerde 100'e yakın işçi çıkarıldığı söyleniyor.
Öğrendiğime göre yeni işten çıkarmalar da gündemdeymiş.
Yine Türkiye'nin sayılı sanayi şirketleri arasında bulunan bir başkasının ise Samsun'daki fabrikasının bir bölümünü kapattığı, şimdilik işçilerini diğer tesislerine kaydırdığı ama işten çıkarmaların başlayabileceği konuşuluyor.
Diğer taraftan daha dün bir internet sitesinde yayınlandı haber; 'Samsun’da sahibinden satılık hastane' başlığıyla.
Yıllardır Atakum'da faaliyet gösteren Medical Park hastanesinin binası, sahibinden.com üzerinden satış ilanına konulmuş. İlanda ayrıca binanın ‘ünlü bir markaya hizmet binası olarak kiralandığı’ bilgisi paylaşılıyor. Satış bedeli olarak ise 1 milyar 450 milyon TL belirlenmiş.
Durum böyle olunca, hastanede çalışan personel diken üstünde haliyle. İşsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyalar çünkü.
Elimde İŞKUR'un Temmuz ayı sonuna kadar olan verileri var, Samsun'daki işsizlik ödeneği başvuru sayılarına ilişkin.
Samsun'da bu yılın 7 ayında 12 bin 618 kişi işsizlik ödeneği alabilmek için başvuruda bulunmuş, yani bu kişiler bu yıl işten çıkarılmışlar. İşsizlik ödeneği hak eden sayısı ise bunun yarısı. 6 bin 159 kişi.
Büyümeyi önceleyen, enflasyonu sallamayan yeni ekonomi modelimizde son durum işte bu.
Artık komik mi bulursunuz, üzülür müsünüz bilmiyorum ama açlık sınırının 8 bin 223 lira, yoksulluk sınırının ise 24 bin 513 liraya ulaştığı Türkiye'de yat ve tekne satışları ise 2 katına çıkmış.
Birileri hayatı yaşamak hem de fazlasıyla yaşamak için yat ve teknelere doluşuyor, milyonlar ise açlık ve yoksulluk sınırının altında çoluk çocuğunu nasıl besleyeceğini düşünerek, geceleri uykuları kaçıyor.
Hani diyor ya şair;
"Bir yanımız yaprak döker, bir yanımız bahar bahçe! Bu ne çıldırtan denge!" diye
İşte o misal...
Çıldırmamak elde değil ama siz yine umudunuzu yitirmeyin!