İktidar partisi de küçük ortağı da sık sık “Seçimler zamanında yapılacak” diyor.
Muhalefet ise iddialı; iktidarın erken seçim hazırlığı yaptığı konusunda.
Aslında muhalefetin iddiası da öyle ayağı yere basmayan, afaki sözler olmaktan da uzak.
Temmuzdaki ek zam hazırlığı örneğin…
Ya da hükümetin meclise sunduğu 880 milyar liralık yeni bütçe.
Öğrenci affı, 3600 ek gösterge…
Son olarak emeklilikte yaşa takılanların (EYT) gündeme alınması mesela…
Bütün bunlar çok büyük bir olasılıkla 'erken seçimin işaretleri'.
Tamam da ne zaman bu erken seçim?
Bu yıl sonbaharı kasımda mı ya da gelecek yıl nisan-mayıs gibi mi?
Doğrusu, hiçbir iktidar ekonomide her geçen gün ağırlaşan bu yükü, daha fazla taşıyamaz.
İşte o yüzden önce ücretli kesime yapılacak zamlar gündeme alındı. Enflasyon farkıyla beraber yüzde 40'a yakın olacağı söyleniyor.
Bunun yanı sıra, yaz aylarında meyve ve sebze fiyatlarındaki düşüşün de yaratacağı olumlu havayı arkasına alarak, yapılacak en akıllıca iş erken seçim olacaktır.
Senaryolardan birisi bu ama o da fiyatlar beklendiği gibi düşerse.
Çünkü hayat pahalılığına karşı alınan önlemlerin etkileri görülmeden iktidarın seçime gitmeyi gündemine alacağını hiç sanmam.
Diğer taraftan iktidar kanadından gelen 'enflasyon yılbaşından sonra düşecek' açıklaması da önemli. Bunun anlamı, "Bu yılı yüzde 70'lerin üzerinde enflasyonla tamamlayacağız" demek.
Bu nedenle bu yıl kasım aylarında bir erken seçim yapılmasını ben beklemiyorum. Daha doğrusu, bu yıl ekonomide bir toparlanma olacağını sanmıyorum.
Böyle bir ekonomik ortamda olası bir erken seçim için iktidarın elini en çok güçlendirecek konular önemli.
Bu bağlamda 'güvenlik' ve 'dış siyaset'te elde edilecek önemli başarılar, etkili olacaktır.
Örneğin Ege'de gerginliğin tırmanması -ki Yunanistan'da da yakın gelecekte seçim olduğunu hatırlarsak, iç siyasete mesaj vermek açısından iki ülke açısından da dikkat çekici- , Suriye'ye yapılacak operasyon ve bunun neticesinde bazı Suriyelilerin ülkelerine geri döndürülmesi gibi.
Hele de PKK'ya yönelik operasyonlar çok önemli.
Örneğin "Kandil'e Türk bayrağı çektiğinizi" düşünsenize…
Yıllarca PKK teröründen binlerce evladını yitirmiş bir ülkede, böyle bir 'zafer' nasıl siyasi atmosfer yaratır sizce.
Artan milliyetçilik duygularıyla gururlanan kitleler, yüzde 70'in üzerindeki enflasyona, hayat pahalılığına, eriyen ücretlere, akaryakıta, elektriğe, doğal gaza gelen zamlara rağmen, iktidara bir 'şans' daha vermezler mi?
Verirler elbette.
Bakalım, neler olacak?
Ne demiş eskiler; Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler!