Samsun'un İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş, şehrin yeni buluşma noktası olacağını söylediği 'Kule Kongre ve Seyir Terası' projesi için kolları sıvamış.
Uzgur-Kuşçullu arasında yeni imara açılan 10 dönümlük belediye hizmet alanına, Samsun'da olmayan 200 metre yüksekliğinde şehrin simgelerinden sayılacak bir yapıyı inşa edeceklerini, cam zeminden oluşan terası ile eşsiz şehir manzarasının kuşbakışı ile seyredileceği yapının içinde her türlü kültürel etkinlik ve faaliyetlerin yapılacağını da eklemiş.
Kulenin içerisinde kongre ve toplantı salonları, idari ofisler, fuaye alanları, restoran ve kafeler de olacakmış.
Önceki gün Samsun'da Taflan-Atakum arasında meydana gelen ve hala devam eden kıyı erozyonuyla ilgili en yetkili isimlerden birisi olan İnşaat Mühendisi Murat Şenel ile sohbet için bir aradaydık.
Konu döndü dolaştı, Başkan Demirtaş'ın 'kule' projesine geldi. Murat Şenel, bu projenin mühendislik kısmıyla ilgili öyle bir hesap ortaya koydu ki bu proje için harcanacak paraya oturup ağlarsınız.
Biraz detaylarına da girerek, bana anlattığı kısmıyla ben de size aktarayım…
Bildiğiniz gibi bu kulenin bir benzerini İstanbul’da yaptık. 369 metre uzunluğundaki bu kulenin 200 metrelik kısmı betonarme, kalan kısım ise antenleri ihtiva eden çelik konstürksiyon.
Deniz seviyesinden 587 metrelik yüksekliğiyle İstanbul'un en yüksek yapısı olan Çamlıca Kulesi, ziyaretçi kabul etmeye başladı.
Maliyeti ne oldu biliyor musunuz?
İhalesi 170 milyon liradan özel davet usulüyle ………………İnşaat'a verilen Çamlıca Tv-Radyo Kulesi’nin maliyeti iki katını geçti.
5 senedir devam eden projede, 342 milyon TL'den fazla harcama yapıldı, yaklaşık 360 milyon TL’ye tamamlandığı söyleniyor.
Şimdi gelelim bizim kuleye. Murat Şenel'in hesaplamalarına göre, sadece betonarme kısmıyla yapılacak olsa çelik kule hariç, yaklaşık 300 milyon TL'yi gözden çıkarmanız gerekiyor.
Çevre ulaşım yolu ve ring hatları ile birlikte toplam maliyet ise yaklaşık 350 milyon TL'yi bulacak.
İnşaat süresi en az beş yıl olacaktır. Bu süre zarfında da tamamına yakın kısmı maliyeti yüksek malzemelerden oluşan inşaatın, enflasyondan hiç etkilenmediğini de varsayıyoruz tabii.
Gelelim gelirlere. İstanbul Çamlıca kulesinin anten kısmı bir nevi darphane gibi. Çünkü yaklaşık 80 adet anten takılı vaziyette. Birçok yayın kuruluşu ile telekomünikasyon firması tarafından da kiralanmış durumda.
Kuleyi ziyaret ücreti 60 TL, indirimli ücret ise 30 TL. Yabancı turistler için ise bu fiyat 120 TL. Sıra beklemeden geçiş imkânı sağlayan biletler ise yerli turistlere 100 TL, yabancılara 200 TL'den satılıyor.
Öte yandan Kule Kafe ve Kule Restoran’da çay 10 TL, Türk Kahvesi 20 liradan satışa sunulurken poğaça ve sandviç gibi seçenekler de menüde yer alıyor. Restoran bölümünde ise serpme kahvaltı 180 TL, ızgara köfte 62 TL, dana bonfile 128 TL, kuzu pirzola ise 148 TL’den satışa sunuluyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çamlıca Kulesi'nin 9 günlük Kurban Bayramı tatili süresince yaklaşık 30 bin, ziyarete açıldığı 1 Haziran 2021'den bugüne kadar ise 98 bin 418 kişi tarafından ziyaret edildiğini açıkladı. Yani bayram yoğunluğu hariç kuleyi şimdiye kadar 70 bin kişi gezdi.
Bu durumda anten kiraları hariç amortismanını hesaplayalım; 2 ayda 70 bin kişinin gezdiğini varsayarken, kış aylarında bu rakamın düşeceğini de göz ardı edelim. Ayda 35 bin kişi gezsin. Haftada 35000/4= 8750 kişi, günde ise 8750/7= 1250 kişi eder.
İstanbul için tamam ama Samsun için 1250 turist, mucize gibi bir şey.
Olsun yine de hesaba kitaba devam; Şimdi varsayalım ki bunların hepsi yabancı turist olsun.120*35000 = 4,2 milyon TL. Gezen herkes bir çay bir de tost yesin ve tost 30 TL olsun, adam başı 40 TL hesap ödensin. 40 *35 000 =1,4 milyon TL
Böylece aylık olarak 5,6 milyon TL gelir elde edelim. Yıllık bazda geliriniz 12*5,6=67,25 milyon TL olur.
Harcanan para 350 milyon TL olduğuna göre;350 000 000/ 67 250 000 = 5,2 yıl da harcanan parayı geri alırsınız.
Gelenlerin yarısı yerli yarısı yabancı olursa; Yabancılardan 120*17 500= 2,1 milyon TL, yerlilerden 60*17 500= 1,050 milyon TL olmak üzere 3,15 milyon TL giriş ücreti alırsınız.
Gezen herkes bir çay bir de tost yesin tost 30 TL olsun adam başı 40 TL olsun. 40*35 000 =1,4 milyon TL ile aylık 4,55 milyon TL gelir elde edelim. Yıllık bazda geliriniz ise; 12*4,55=54,5 milyon TL olur.
Harcanan para 350 milyon TL olduğuna göre; 350 000 000/54 500 000 = 6,5 yıl da harcanan parayı geri alırsınız.
Bu hesaplar yıl boyu her gün 1250 kişiyi bu tesise getirirseniz ve hepsi minimum bir tost yiyerek, bir çay içerek harcama yaparsa gerçekleşecek gelirinizdir.
2019 yılında Samsun'a gelen turist sayısı 650 bin kişiydi. Aylık dengeli bir dağılım olduğunu varsayarsanız; 650 000/12 = 54 150 turist eder. Günlük ise,54 150/30= 1805 turiste denk gelir.
Bu hesaba göre, Başkan Demirtaş'ın gelen tüm turistlerin en az üçte ikisini, kuleye çıkartması lazım. Üstelik bu sayıyı her gün tutturması da şart.
Kulenin işletme ve bakım giderleri, yollar ve peyzaj ile ulaşım ve personel giderlerini de bu maliyete eklemeyi unutmayın.
Murat Şenel'in yaptığı hesap ortada.
İlkadım ilçesi hızla nüfus kaybederken, kentsel dönüşüme şiddetle ihtiyaç duyarken, inşaatları yarım dururken, yollar çukurlardan perişan durumdayken, sokaklarında ve kaldırımlarda otlar bitmiş haldeyken, bu projeye kalkışmak, nasıl bir aklın ürünü, şaşırıp kalıyorsunuz.
Bu kadar yüksek bir maliyeti tek projeye yatırmak yerine çok sayıda insana dokunacak projeler geliştirmek gerektiği ortada değil mi?
Sonra birileri çıkar, Atakum Belediyesi'nin Seyir Terası gibi heyelanlı bir bölgeye bir tesis yapar, sonra önüne yüksek katlı binalara ruhsat verir, siz de gider milletin evinin duvarlarına, pencerelerine bakarak, kıyıdan köşeden denizi izlemeye çalışırsınız.
Sadece Atakum mu? Canik Meşe Tesisleri'ne de çıkın bakın. Burada da yüksek katlı binalar arasından betona gömülmüş bir manzaradan denizi, mezarlıkları ve Gazi Park ile Dolgu sahalarında yeşil kalmış kenti keyifle seyredebilirsiniz.
Sonuç olarak; Sayın Başkan gelin vazgeçin, bu kule aşkından.
Kule diye, ocağımıza incir ağacı dikme!