Samsun'un yaşadığı en büyük deprem felaketi 26 Kasım 1943 tarihinde, Ladik'te meydana gelmişti.
2 bin 300'e yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği 7,2 büyüklüğündeki depremde, mevcut konutların yüzde 75’ini oluşturan 40 bin bina yerle bir oldu.
Aradan 80 yıl geçti. O süreçten bu yana çok şükür deprem olmadı ama Samsun özellikle Ladik, Havza, Vezirköprü Bölgesi, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın tam üzerinde olduğu için 1. derecede deprem bölgesi. Samsun merkez ise en son Ahmet Mete Işıkara döneminde güncellenen deprem haritasında, 3. dereceden 2. derece deprem bölgesine alındı.
Samsun deprem bölgesinde yer alan bir il olmasının yanında, heyelan riskini de en çok barındıran illerin başında geliyor.
En son Elazığ depreminin ardından İlkadım ilçesi Kadifekale Mahallesi’nde, zeminde çökme ve yarıklar meydana gelmiş, yaklaşık 30 dönümlük alanda yaşanan çökme ve yarıklar, mahalle sakinlerini endişelendirmişti.
2016 yılında da OMÜ Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği öğretim üyeleri tarafından Samsun'un heyelan duyarlılık haritası çıkarılmış, Türkiye'de son 25 yılda toplam 219 heyelan olayının gerçekleştiği ve bunlardan 61’inin Samsun il merkezinde meydana geldiği belirlenmişti.
Sonuç mu?
Yapılan değerlendirmelerde, Samsun'da meydana gelen mevcut heyelanların yüzde 38,2’sinin (4,76 kilometrekare) çok yüksek derecede, yüzde 53,1’inin (6,61 kilometrekare) ise yüksek derecede duyarlı bölgelerde kaldığı tespit edildi.
Bir de henüz meydana gelmeyen ama heyelan olabileceği düşünülen bölgeler var. Araştırma sırasında buralarda yapılan kontrollerde ise, bu bölgelerin yüzde 72.9'unun çok yüksek ve yüksek derecede heyelana duyarlı bölgeler olduğu belirlendi.
Nereler mi bu bölgeler?
Çatalarmut Mahallesi, Barış Bulvarı ve civarı, Kadıköy Mahallesi, Yeşilkent beldesinin büyük bir kısmı, Kıranköy mezarlığı ve Eski havaalanı çevresi, Balaç etekleri -ki şimdi bu alanda çok yüksek katlı binalar yükseliyor-, eski odun pazarı, Yaşar Doğu Mahallesi, Cedit ve Kadifekale Mahallesi’nin bir kısmı heyelan riski olan ve yapılaşma esnasında dikkat edilmesi gereken bölgeler olarak sayılıyor.
Şimdi sormak lazım;
Samsun'da yani yaşadığımız bu şehirde ne kadar güvendeyiz?
'Güvendeyim' diyen varsa, bir daha düşünsün derim.
Yeri gelmişken hatırlatayım; Samsun'daki binaların depreme dayanıklılığıyla ilgili belediyeler ve kamu kurumları envanter çalışması yapıp bakanlığa bildireceklerdi. Sahi ne oldu o çalışma?
Samsun güneyinde 1. derecede deprem bölgesi, merkezi ise heyelan tehdidinde.
Ama heyelan bölgesi olduğu bilinen yerlerde binalar, milyon liraları bulan fiyatlarla satılıyorlar. Vatandaşlar ise lüks evlerde yaşadıklarını düşünerek, bu tabutluklara milyonlar döküyorlar.
Hiç mi ders almayacağız biz?