İngiltere merkezli bir ekonomik araştırma merkezi var. İngilizce kısaltması CEBR.
Ekonomi ve İş Araştırmaları Merkezi anlamına geliyor.
İşte bu merkez geçtiğimiz günlerde bir rapor hazırladı. Rapora göre 2022’de ilk kez 100 trilyon doları geçen küresel ekonomi, 2023’te bir dizi resesyonun ardından tekrar 100 trilyon doların altına inecek.
Rapor aynı zamanda 2023’te "beklenen resesyon"un ardından gelecek 15 yıl içinde dünyada şampiyonlar liginde önemli değişiklikler de öngörüyor.
Buna göre küresel ekonominin büyüklüğü 2037 yılsonu itibariyle bazı gelişmekte olan ekonomilerin hızlı büyümesiyle 207 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacak.
Nasıl bir değişiklik öngörüyorlar derseniz; 2037’de küresel GSYH’nin yüzde 35’inin Doğu Asya ve Pasifik’ten gelmesini bekliyorlar örneğin.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’in ise 2036 itibarıyla ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olması öngörülüyor.
Türkiye mi?
Bu rapora göre 2017 yılında dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olan Türkiye’nin, 2022 yılında 20'nci sıraya gerileyeceği ancak 2027 yılında tekrar 17'nci ekonomi olmaya geri döneceği belirtiliyor.
Asıl sürpriz ise Hindistan. Çünkü Hindistan artık açıkça dünyanın üçüncü ekonomik süper gücü olma yolunda ilerliyor. Revize rakamlar, Hindistan'ın 2021'de İngiltere'yi geride bırakarak dünyanın 5'inci büyük ekonomisi olduğunu gösteriyor.
Hatta 2026'da Almanya'yı bile geçmesi,2032'de Japonya'yı da geçerek dünyanın 3'üncü büyük ekonomisi olması bekleniyor.
Bu Hindistan mucizesi üzerine çok daha fazla kafa yormamız gerekiyor!
***
Türkiye'de kiralar yıllık yüzde 168 artmış durumda.
Bu tespit, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nden geldi.
Merkezin raporuna göre Türkiye genelinde ortalama kiralık ilan metrekare fiyatlarındaki yıllık artış oranı kasımda yüzde 168 olurken, ortalama kiralık konut ilan metrekare fiyatı 67 TL'ye yükseldi.
Büyükşehirlerde yaşayan kiracıların durumu tam bir felaket.
Çünkü yıllık kira artış oranı İstanbul’da yüzde 147,7, Ankara’da yüzde 150, İzmir’de ise yüzde 160 oldu.
Zaten ekonomik dar boğazda olan vatandaş, yüksek kiralar yüzünden nefes alamaz haldeler...
***
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, Samsunludur.
“Enerji zamları, özelleştirmeler ve çocuk ölümleri” başlıklı yazısında Özdağ, 2021 yılına gidiyor, medyaya yansıyan aile dramlarından alıntılar yapıyor.
1 Ocak 2022’da kademli elektrik zamları üzerimize yağmaya başlamadan önce iki çocuğumuzun daha enerji yoksulluğu ve yoksunluğu nedeniyle yaşamlarını yitirdiklerini hatırlatıyor.
Özdağ söz konusu makalesinde 2023 yılına dair de şu uyarıyı yapıyor:
"Bir yıl önce Şırnak’ta Ali’nin, Diyarbakır’da Yunus’un yoksulluktan ve yoksunluktan yaşamını neden yitirdiklerini yeterince sorgulamadığımız için daha da yoksullaştığımız bir 2022 yılını yaşadık. Şimdi Eskişehir’de 6 yaşındaki Nur Elif’in açlıktan, bakımsızlıktan yaşamını yitirmesini sorgulamazsak, bunu dert edinmezsek, bu düzene 'Dur' demezsek 2023 bizim için çok çok daha kötü geçecek."
Sonuç olarak; kademeli elektrik faturası uygulamasından da bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Çünkü her bir kademe Ayşe Teyze’nin filesine yansıyor.
Türkiye'nin kaynaklarının yoksul kesimler lehine kullanılması artık bir tercih değil, Elif’lerin açlıktan yaşamını yitirdiği ülkemizde artık 'zorunluluk' olduğunu görmüyor musunuz?