Son günlerde birçok kişinin gözü kulağı emekli maaşlarına yapılacak zamlarda…
Alım gücünün düşmesi ve enflasyonun giderek artış göstermesi ile beraber emekli maaşlarına uygulanacak zam oranı daha büyük önem kazandı.
Bu nedenle emeklilerin gözü de ocak ayında yapılacak maaş artışında.
Diğer taraftan aralık ayının bu son günlerinde emeklilerde başka bir hareketlilik var.
Dün bazı özel bankaların önlerinde emekliler uzun kuyruklar oluşturmuşlardı.
Maaş günü mü, değil?
Neden bu kuyruk?
Çünkü halen bankalar 3 yıllık taahhüt karşılığı maaşlarını 'taşıyan' emeklilere promosyon ödemesi yapıyorlar.
Ya da promosyon ödemesini 'yenilemek' isteyenler de bankalarına gidip böyle bir talepte bulunuyorlar.
Öğrendiğime göre kamu bankalarında böyle bir yenileme yokmuş ama özel bankalar halen bu uygulamayı sürdürüyor.
Örneğin emekli maaşınızın ödendiği bankaya gidiyorsunuz, 'promosyonumu yenilemek istiyorum' diyorsunuz daha önce peşin yapılan promosyon ödemesinin kalan bölümünü kesiyorlar, yeni anlaşma karşılığında maaşınıza göre belirlenen promosyon ücretinin ödemesini yapıyorlar.
Ya da daha fazla promosyon ödemesi yapan bankaya da emekli maaşınızı taşıyabiliyorsunuz.
Kimi özel bankaların yaptıkları kampanyalarla 2 bin liraya kadar promosyon ödemesi yaptıkları belirtiliyor.
Banka neden böyle bir uygulama yapıyor derseniz; promosyon anlaşma süresini uzatarak diğer bankalara müşteri geçişini önlemiş oluyorlar.
Emeklilere promosyon anlaşması ilk olarak 2017 yılında SGK ile bankalar arasında imzalanan protokollerle devreye girmişti.
Yıllık süresi olan anlaşmalar kapsamında 12 milyon emekli ve hak sahibine 4.6 milyar TL’lik ödeme yapıldığı hesaplanıyor.
2020 yılında ise protokol 3 yıllığına güncellenmişti.
Türkiye'de mevcut ekonomik ortamda en zor durumda bulunan kesim, emekliler.
Emeklilerimizin neredeyse yarısı, halen asgari ücretin altında maaş alıyor.
Çalışan ve iş arayan emeklilerimizin sayısı da her geçen gün artıyor.
Promosyon yenilemesi, taşınması iyi güzel de milyonlarca emeklinin derdine çare değil ki.
Milyonlarca emeklinin insanca bir yaşam sürmeleri için refah seviyelerinin mutlaka yükselmesi gerek.
Üstelik ömürlerinin en güzel yıllarını çalışarak tüketmiş olan emekçilerin yaşlılıklarını mutlu, huzurlu ve refah içinde geçirmelerini sağlamak, sosyal devlet için Anayasal görevimiz değil mi?