Özellikle memur ve emeklilerin maaşlarına yapılacak zammın belirlenmesinde etkili olacağı için ne yazık ki dört gözle bekledikleri enflasyon rakamları dün itibariyle açıklandı.
TÜİK'in rakamlarına göre aralık ayında tüketici fiyatlarındaki (TÜFE) değişim bir önceki aya göre yüzde 1,18, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 64,27, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 72,31.
Mutfağın enflasyonu ise aralıkta aylık yüzde 1,86, yıllık yüzde 77,87 olarak açıklandı.
Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan aralık enflasyonu ise aylık yüzde 5,18, yıllık yüzde 137,55.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise, aralıkta İstanbul’da perakende fiyatların aylık yüzde 2,94, yıllık yüzde 92,97 oranında arttığını açıklamıştı.
Buna göre TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamı, İTO'ya göre 28.7 puan daha düşük...
TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranındaki 'baz etkisi' nedeniyle gerçekleşecek düşüşün 'beklenenin çok üzerinde' olduğunu, yani açıklanan enflasyon oranının yine tartışmalı olduğunu unutmadan, enflasyonda bir miktar düşüş olacağı zaten biliniyordu.
Nedeni ise; baz etkisi...
Şimdi 'bu baz etkisi nedir?' diye, merak edenleriniz olduğunu tahmin edebiliyorum.
Bilmeyenler için anlatalım;
Ekonomide anormal iniş veya çıkışlardan sonra, normal duruma dönüşe, baz etkisiyle oluşan değişim ya da kısaca ‘baz etkisi’ adı veriliyor.
İki dönem arasındaki değişim hesaplanırken, değişime esas alınan dönemde, normalden önemli ölçüde düşük veya yüksek bir gerçekleşme olmuş ve karşılaştırılan dönemde aynı anormallik tekrarlanmamışsa, bu kez gerçekleşme normal düzeyde oluşacak ve söz konusu göstergede hızlı bir düşüş ya da artış ortaya çıkacaktır.
Örneğin; aralık 2021’de aylık enflasyonun yüzde 13,58 ile anormal bir artış gösterdiği dönemi başlangıç dönemi olarak kabul edersek, 2022 yılı aralık ayı normale döndüğü için enflasyonda yüzde 3 oranlı bir artış olduğunu varsayalım.
Bu durumda iki dönem arasındaki 10,58 puanlık eksi fark, 12 aylık enflasyonda 10 puan dolayında düşüşe yol açacaktır. İşte bu şekilde anormal bir durumdan, normal bir duruma geçilirken oluşan farklara 'baz etkisi' deniliyor.
Enflasyon neden yükselmişti; faizi düşürmeye yönelik para politikası yüzünden.
Ülke ekonomisini bir yılda inanılmayacak derecede pahalı hale getiren bu politikayı sürdürebilmek için de, sürekli olarak kura müdahale etmek üzere döviz satışı yapılması gerekmiş ve milyarlarca dolarlık döviz satışı yapılmıştı.
Bundan sonra ne olacak?
Önümüzdeki dönemde enflasyonda yaşanacak düşüş, baz etkisiyle devam edecek.
Ama ortada sevinilecek bir durum yok. Enflasyonda oluşacak bu düşüşe karşılık, hayat pahalılığı devam edecek ve vatandaşın sandığı gibi fiyatlar düşmeyecek, daha yavaş olsa da artmaya devam edecektir.
Olağanüstü bir durum olmazsa, baz etkisi ve dövize müdahale yoluyla enflasyonun yüzde 30'lara kadar düşmesi bekleniyor.
Bu sınırın altına nasıl düşeceği ise; toplumun gelecekte her şeyin daha iyi olacağına, ekonomide doğru adımlar atılacağına, yapısal reformların başlatılmasına ve demokrasinin güçlendirileceğine olan inancının artmasına bağlı…
Bunun dışındaki söylemler, hayal tüccarlığından başka bir şey olmayacaktır!